10. Hukuk Dairesi 2016/8450 E. , 2018/8545 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/8450 E. , 2018/8545 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, davacıların murisinin dava dışı .... ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 1, 3, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin ....ye verilmesine karar verildiği, yüklenici Mustafa'nın edimlerini yerine getirmemesi üzerine murisin 20.06.2013 tarihinde açmış olduğu davada mahkemece 25.11.2014 tarih ve 14.04.2015 kesinleşme tarihli karar ile geriye doğru (26.10.2011 tarihi) sözleşmenin feshine karar verildiği, davalı kurum tarafından ....'nin 2007/12 - 2008/6 dönemine ilişkin prim borçları nedeniyle 28.11.2012 tarihinde 1, 2, 5, 6, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümlere haciz konulduğu, mahkemece, davacılar ve murisleri hakkında düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmaması gerekçesi ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, .... hakkında düzenlenen ödeme emrinin 30.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, haczin 28.11.2012 tarihiden konulduğu, bu tarih itibariyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin henüz iptal edilmediği buna göre 1, 3, 5 ve 6 nolu bağımsız böümlerin ....'ye verilmesine karar verilmiş olduğundan, 1,5 ve 6 nolu bağımsız bölümler yönünden haczin kaldırılmasının yerinde olmadığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön