10. Hukuk Dairesi 2016/7821 E. , 2018/6005 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/7821 E. , 2018/6005 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri tarafından temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava, 11.10.2012 günü gerçekleşen trafik iş kazasında yaralanan sigortalıya yapılan harcamalardan oluşan Kurum zararının rücuan tahsiline ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 23. maddesidir. Anılan maddede; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü yer almakta olup, maddede “ilk peşin sermaye değeri tutarı” dendiğine göre yasanın buyurucu nitelikte olan bu açık hükmü karşısında; gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Anılan maddeye göre davalı işverenin sorumluluğu kusursuzluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe giriş bildirgesi yasal süre içerisinde Kuruma verilmemişse ve zararlandırıcı sigorta olayı bu yasal süreden sonra meydana gelmişse Kurumca yapılan sigorta yardımlarından 23. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir. Ancak işverenin, 5510 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamındaki sorumluluk sınırını oluşturan miktar belirlenirken, işkazasında işverenin kabul edilmesi gereken %100 oranında kusurundan, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, zarar görenin/sigortalının müterafik kusurunun %50 sinden az olmamak üzere belirlenen hakkaniyet indirimi oranı nedeniyle bir indirim yapılabilmektedir.
Eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ayrıca kusur tespiti yapılmaksızın, ... denetmen raporunda tespit edilen kusur oranı esas alınmak suretiyle, kurum alacak kalemlerine ilişkin hesaplama yapılmış olup, mahkemece anılan hesap bilirkişi raporuna ve davacının talebine itibar edilmek suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiş olup, dosya kapsamında kusur raporu alınmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Diğer yandan, sigortalı tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan maddi-manevi tazminat dosyasının yargılaması sırasında hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda davacı sigortalının %75, davalı ... Su Armatörleri İnş. Mal. San. Tic. Ltd. Şti. kusursuz, yolda çalışma yapan Karayolları Genel Müdürlüğü %25 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte olmayıp, kesinleşmesi halinde ancak güçlü delil niteliğinde sayılması mümkün olmaktadır.
Mahkemece, kesinleşen tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu gözetilmek suretiyle, tazminat dosyasında alınan kusur raporu dikkate alınarak, trafik/ iş kazasının meydana geldiği konuda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi heyetinden maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyeti yönünden yeniden kusur raporu alınarak hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; eldeki davaya konu olayda, mahkemece yukarıdaki ilkeler çerçevesinde işverenin 5510 sayılı Kanunun 23. maddesine göre sorumlu olduğunun sabit olmasına karşılık, maddenin açık hükmü karşısında; gerçek zarar hesabının yapılmış olması isabetsiz olup, ilk peşin sermaye değerinden, ... Borçlar Kanunu 50 - 51. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun % 50'sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak Kurum zararının belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.
2-Sigortalıda oluşan %39,20 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından kontrol kaydı bulunmasına, bu durumun rücu alacağına doğrudan etkili bulunması karşısında, Mahkemece, kontrol muayene kaydının sonucu araştırılarak, meslekte kazanma gücü kaybı oranında değişiklik olup olmadığı, değişiklik olması halinde en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği ve gelirin kesilip kesilmediği ile Kurumca yapılan fiili ödeme olup olmadığı hususu Kurumdan sorularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemenin, yukarıdaki maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, hükmü temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön