10. Hukuk Dairesi 2015/18384 E. , 2018/4428 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2015/18384 E. , 2018/4428 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi


İtirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/05/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Av. ... ile davacı Kurum adına Av. Tülin Dedeoğlu geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibi konumundaki davalıya yersiz ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin 2. fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın % 20 'sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür.
İtirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilmebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden borçlunun, alacaklı Kurum yararına kabul edilerek hüküm altına alınan meblağın %20 'si oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın girerilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün 1 no’lu bendinde yer alan, 'koşulları oluşmadığı değerlendirildiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin reddine” ibaresinin silinerek, yerine 'hüküm altına alınan alacağın % 20'si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine' ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı Kurum avukatı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön