10. Hukuk Dairesi 2016/7390 E. , 2018/4012 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/7390 E. , 2018/4012 K.


'İçtihat Metni'

....

Dava, sigortalının iş kazası sonucu yaralanması nedeniyle katlanılan Kurum zararının kusursuz sorumluluk çerçevesinde işverenden rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacı .....’nun ......kontrol memurları ve iş müfettişi tarafından yapılan tahkikat sonucu Kurumca iş kazası geçirdiği kabul edilen sigortalı için katlanılan Kurum zararı nedeniyle, iş yerinde işçisi olarak çalıştırdığı halde bildirmeyen işverenin kusursuz sorumluluğu kapsamında rücuan tazminat davası açtığı, ancak Mahkemece 5510 sayılı Yasanın 23. maddesi kapsamında inceleme yapılmadan salt kusur incelemesi ile sonuca gidildiği ve devamla davanın reddedildiği tespit edilmiştir.
Olay tarihinin 04.06.2009 olması sebebiyle davada yasal dayanak 5510 sayılı Yasanın 23. maddesidir. “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlıklı 23’üncü maddesinin 1 ve 2’nci fıkralarındaki düzenlemeye göre; işverenin rücu alacağından sorumluluğu için, çalıştırılan sigortalının işe giriş bildirgesinin süresi içinde Kuruma verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesinden veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmemiş olması gerekir. Başka bir deyişle; sigortalının bildirimi kanunda belirtilen sürelerden sonra yapılsa bile, zararlandırıcı sigorta olayı işe giriş bildirgesinin verildiği veya çalışmanın Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmiş ise; işverenin anılan düzenleme kapsamında sorumluluğu yoluna gidilemez.
Sözü edilen madde ile; işverenin kaçak işçi çalıştırmasının önlemesi amaçlanmış olup, maddenin düzenleniş şeklinden de açıkça anlaşılacağı üzere, 23’üncü maddeye göre işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır. Zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemiş ise, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının tamamından sorumlu tutulması gerekir. Öte yandan; anılan maddeye göre, işverenin sorumluluğu kusursuzluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe giriş bildirgesi yasal süre içerisinde Kuruma verilmemişse ve zararlandırıcı sigorta olayı bu yasal süreden sonra meydana gelmişse, Kurumca yapılan sigorta yardımlarından 23. maddeye göre sorumlu tutulması, bu durumda tarafların kusur oranı gözetilmeksizin ve gerçek zararı hesabı yapılmaksızın belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu 43 - 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun % 50'sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak Kurum zararının belirlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca eldeki davada davalı, kaza geçiren kişinin işçisi olmadığını ve olayın da iş kazası olmadığını iddia etmektedir. Bu durumda, işverene, Kurum ve sigortalıya husumet yönelterek olayın iş kazası olmadığı yönünde dava açmak için süre verilmesi sonuca göre davanın görülmesi gerekmektedir, zira bu husus eldeki dava için bekletici sorundur.
Mahkemenin, yukarıdaki maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.04.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.


.....

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön