10. Hukuk Dairesi 2017/6228 E. , 2018/3154 K.
'İçtihat Metni'
.....
Dava, yersiz ödenen aylık ve tedavi giderlerinin davalıdan 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.1994 tarihinde vefat eden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı babasından 28.10.1994 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan davacının, aylık alırken kendi nam ve hesabına çalıştığı gerekçesiyle, aylığının iptal edilerek, yersiz aylık ve sağlık yardımının tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı Mahkemece, yersiz aylıklar yönünden çalışılan dönemle sınırlı olmak üzere 5510 sayılı Yasanın 96/b kapsamında isteğin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
1) 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./44. mad) yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44. mad) yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. …” hükmünü içermektedir.
Dosya kapsamından, dava dilekçesi ile 01.11.2002 tarihinde aylık bağlandığını aylık alırken 26.02.2009 tarihinde vergi kaydının tespit edildiğini ve aylığının başlangıçtan itibaren iptal edilmesi sebebiyle 17.159,68 TL yersiz aylık ve 4.235,14 TL yersiz sağlık gideri
./..
talep edildiği halde Kurumdan gelen cevabı yazılarda 28.10.1994 tarihinde aylık bağlandığı, 28.10.1994-28.07.2012 tarihleri arası 35.492,28 TL ödeme yapıldığı ödenmesi gereken 19.149,81 TL olması gerektiği, fazla ödenen olarak 17.159,68 TL olarak belirlendiği, davacı Kurum talebi ile gelen belgelerin çelişkili olduğu, çelişki giderilmeksizin ve ayrıca talep edilen sağlık giderleri yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, hak sahibi davalının 03.09.1972 tarihinde evlendiği 17.11.2000 tarihinde boşandığı, 28.10.1994 tarihinde itibaren hak sahibi kız çocuğu olarak aylığın Kurumca bağlandığı dikkate alındığında, yersiz aylığın çalışma dışında sehven kurumca evli olduğu dönemde ödeme yapılıp yapılmadığının davacı Kurumdan sorularak, yersiz aylık tahakkuk tutarı ve dönemleri yönünden davacı vekilinin beyanı alınarak 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
2) 19.01.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 45. maddede, “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31.01.2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün gerekçesinde ise, 5510 sayılı Kanuna göre, vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamına alınmasına ilişkin işlemlerin 2012 yılı Ocak ayı itibarıyla tamamlanması nedeni ile, bu tarihe kadar yaşanan geçiş sürecinde, tabi olduğu genel sağlık sigortası statüsünün aradığı şartlarla sağlık yardımı alması gerekirken, Kanunun diğer statülerine göre ya da bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünde hak etmediği halde sağlık yardımı yapılanlara ilişkin sağlık giderlerinin ilgililerden tahsil edilmemesi ve bu suretle oluşacak mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
5510 sayılı Yasanın geçici 45. maddesi gözetilerek davacı Kurumun sağlık gideri yönünden tahsil hakkının bulunup bulunmadığının irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
10. Hukuk Dairesi 2017/6228 E. , 2018/3154 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 57 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat