10. Hukuk Dairesi 2015/18739 E. , 2018/1394 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2015/18739 E. , 2018/1394 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava dosyasının incelenmesinde, dava dışı Anonim şirketin 2011/10-11 dönemleri prim borçları için davacıya 15.05.2014 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri için işbu davanın açıldığı, davacının söz konusu dönemde yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, dava dışı Anonim şirket hakkında, 23.07.2010 tarihinde iflas kararı verilerek bu tarihte iflasın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, borç döneminde davacının yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, prim borcu olan şirkette borç döneminde çalışanın olduğu, bu nedenle takibe konu borcun tahakkuk ettirildiği, 5510 sayılı Kanunun 88/20'nci fıkrasına göre ödeme emrine konu Kurum alacağından sorumlu olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88. maddesi 'Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.' hükmünde düzenlenmiş ise de bu sorumluluk, “haklı sebep olmaksızın” ödememe hali ile sınırlandırılmıştır.
Haklı nedenlerin neler olduğu konusunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer Kanunlardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa Sosyal Güvenlik ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
İflasın açılması hususu İcra İflas Kanunu 193. maddede düzenlenmiş olup, buna göre, iflasın açılması ile duracak takipler;

1)İlamlı (m.32) ve ilamsız (m.58 ve devamı) haciz yolu ile takipler.
2)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip (m.167 ve devamı).
3)Genel iflas (m.155 ve devamı) ve kambiyo senetlerine mahsus iflas (m.167,171 v.d.) yoluyla takip.
4)Teminat gösterilmesine ilişkin takipler.
5)Amme alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun'a göre tahsil dairelerince yapılan takiplerdir
Anılan Kanunun 193'ncü maddesi ;
'İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.
İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.
İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz' düzenlemesi uyarınca primler tahsil edilemeyecektir. Söz konusu tahsil imkânsızlığı, yönetim kurulu başkan yardımcısının kusurundan değil, doğrudan Kanundan doğduğundan, yönetim kurulu başkan yardımcısı yönünden 5510 sayılı Kanun’un 88’inci maddesinde yer alan “haklı sebep” kavramı kapsamında kabul edilecektir. Ancak, iflas kararı hükmünden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye sorumluluğu gerçekleştiğinden, sonradan şirket yönünden verilen iflas kararı üst düzey yöneticinin müteselsil sorumluluğunu etkilemeyecek ve haklı neden oluşturmayacaktır.
Mahkemece, iflas kararı sonrası için haklı sebep irdelenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön