10. Hukuk Dairesi 2016/18647 E. , 2018/80 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/18647 E. , 2018/80 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1985 tarihli giriş bildirgesi ile 07.11.1985 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescil edilen, 07.11.1985 - 11.01.2011 tarihleri arası primi ödenmiş 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığı bulunan davacının, 31.12.2014 günlü tahsis başvurusu; oda, vergi ve sicil kaydı bulunmayan 31.08.1993 - 08.09.1997 tarihleri arası sigortalılığın geçersiz sayılıp reddi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
07.11.1985 - 21.02.1990 arası vergi kaydı, 16.12.1985 - 011.10.1993 arası sicil kaydı ve 08.09.1997 - 30.12.2010 arası Oda kaydı, 1993/3.dönem 120 gün, 1994/1. dönemde toplam 160 gün SSK’lı çalışmaları olan ve ilk kez 12.12.1985 tarihinde prim ödemesi yapan davacının, sonraki prim ödemeleri ise 31.01.2000 tarihi ve sonrasındadır.
Mahkemece, Medeni Kanun 2.madde hükmünden hareketle SSK’lı çalışmaları da gözetilerek uyuşmazlık dönemi olarak belirlenen 01.03.1994-08.09.1997 tarihleri arası devrede, davacı Bağ-Kur’lu sayılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; hüküm eksik incelemeye dayalıdır.
5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 öncesi uyuşmazlık süresi ile ilgili olarak davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25’inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren
değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilen hükümle zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir.
1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine paralel geçmişe yönelik sigortalılık tesciline imkan veren yasal düzenleme bulunmadığından anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi de ilgiliye zorunlu sigortalılık hakkı kazandırmaz. Ancak ödemelerin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırıldığı hallerde, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları çerçevesinde, Kurumun geçmişe yönelik prim borçlarını tahsil edip uzun süre nemalandırmasından sonra, anılan döneme yönelik sigortalılığın iptalinin iyiniyetle bağdaşmayacağı gözetilerek, geçmişe yönelik prim ödemelerinin kapsadığı sürenin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir.
Somut olayda; uyuşmazlık devresi olan 31.08.1993 - 08.09.1997 tarihleri arası dönemde bağımsız çalışmaya ilişkin vergi, oda ve sicil kaydı bulunmayan; bu dönem primlerinin icra tehdidi altında veya 3780 sayılı Kanun, 4247 sayılı Kanun hükümleri kapsamında ödemediği anlaşılan davacının, anılan uyuşmazlık devresinde sigortalı sayılabilmesi mümkün değildir.
Ne var ki, uyuşmazlık konusu olmayan 07.11.1985 - 31.08.1993 ve 08.09.1997 - 11.01.2011 tarihleri arası sigortalılığa ilişkin prim ödemeleri mahsup edildikten sonra, ortaya çıkacak olan fazla prim ödemeleri, zorunlu sigortalılığın bitimi olan 11.01.2011 tarihi sonrası için olmak üzere ileriye yönelik olarak isteğe bağlı sigortalı sayılabilmesi mümkündür.
Şu halde, anılan açıklamalar çerçevesinde, fazla prim ödemesinin karşılık geldiği süre usulünce belirlenerek, yeniden yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ve eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön