10. Hukuk Dairesi 2018/2056 E. , 2018/10935 K.
'İçtihat Metni'
.....
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki bend dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun Geçici 7/1. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Somut olayda, davacının 02.04.1998 tarihi ile 13.01.2013 tarihleri arasında davalı.....şyerinde önce muavin sonrasında ise şoför olarak sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespiti istemi ile açtığı davada mahkemece, davanın kabulüne dair ilk karar eksik araştırma ve inceleme nedeniyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada ise bozma ilamı gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür.
Bozma ilamında, 'davacının, 12.10.2004-17.10.2004 tarihleri arasında dava dış....... adlı şirket kapsamında bildirimleri bulunduğu, 27.06.2012-24.02.2013 döneminde ise davalı işveren tarafından aylık 30 gün üzerinden Kuruma tam bildirim yapıldığı, bu itibarla dava tarihi dikkate alındığında 12.10.2004 tarihinden önceki döneme ilişkin talebin hak düşürücü süre kapsamında kaldığı yönündeki Mahkeme takdiri yerinde olmuştur ancak; hak düşürücü süre kapsamı dışında kalan döneme ilişkin olarak yapılan inceleme ve değerlendirme, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle örtüşmemekte olup, davacı talebinin tamamen reddine karar verilmesi isabetsizdir.' denilerek; 'yeminli tanık beyanları, otobüs terminal çıkış tutanakları ile.......arafından suretleri gönderilen, davacının davalı şirkete ait otobüsün şoförü olarak 06.08.2008 suç tarihli, yaramalı trafik kazasına sebebiyet verdiği olaya ilişkin hazırlık ifade evrakları tetkik edilerek artık davacının davalı işverene ait işyerinde, bildirim yapılan günler dışında da çalıştığının kabulü ile, davacının çalışmasının süresinin ve hangi işverenler nezdinde geçtiğinin belirlenebilmesi amacıyla, çalışma gün ve saatlerinin araştırılması' istenilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamı uyarınca hak düşürücü süreye tabi olan dönemler ile Kuruma tam bildirim yapılan dönemler dışlanarak yapılan değerlendirme sonucunda, davacının 06.08.2008-19.10.2009 döneminde çalıştığına ilişkin tespiti yerinde ise de 19.10.2009 tarihinde sağ gözünden şikâyet ile özel hastaneye başvurduğu, akabinde üniversite hastanesinde 15.01.2010 da gözünden ameliyat olduğu, üniversite hastanesinden gelen müzekkere cevabı ekinde yer alan raporda 'operasyon uygulanan hastanın tedavi sonrası E sınıfı sürücü belgesi alamayacağı, yalnız B sınıfı sürücü belgesi alabileceğinin ' bildirildiği görülmekle, 19.04.2010-27.06.2012 dönemine ilişkin kabulün eksik araştırmaya dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının ameliyat sonrası hangi sınıf ehliyete sahip olduğu, şoförlük yapacak sıhhatinin olup olmadığı, davacının aldığı trafik cezalarındaki plakaların hangi araçlara ait olduğu ve araçların otobüs olması halinde davalı işverenden başka firmalara ait olup olmadığı, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığının araştırılması, davacının sunduğu terminal çıkış kayıtlarında isim olduğu gözetilerek, belediyeden 2010-2012 dönemine ilişkin tutanakların istenilmesi ve isimlerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Hâkim Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; 'her iki tarafın iddia ve müdafaaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez' kuralına bağlı biçimde hüküm kurmalıdır. Eldeki davada ise davacı tarafından sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti talep edilmediği halde talepten fazlasına karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan.......... iadesine, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
10. Hukuk Dairesi 2018/2056 E. , 2018/10935 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat