10. Hukuk Dairesi 2018/6918 E. , 2018/10889 K.
'İçtihat Metni'
.................
Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine ilamında yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, davalı kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Hakkında verilen boşanma kararı 17.02.2009 tarihinde kesinleşen davacıya, 506 sayıl..........hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca kesilerek, 01.02.2009-17.02.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının boşandığı eşi ....... 03/03/2009-14/05/2010 tarihleri arasında ayrı yaşadığının tespitine, Davacı ...'in 31641207 tahsis numaralı aylığının kesilmesi işleminin davacının boşandığı eşi ile ayrı yaşadığı 03/03/2009-14/05/2010 tarihleri arası dönem için iptaline karar verilmiştir.
506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı .......“Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56'ncı maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir. Taraflar arasında hangi hukuki sebep ve maddi vakıaya dayanmış olursa olsun sona ermiş evlilik birliğinin hak ve yükümlülüklerinin sürdürüldüğü beraberlikler veya kesinleşmiş yargı kararına bağlı olarak gerçekleşmiş boşanmanın var olan/olası sonuçlarını ortadan kaldırıcı/giderici nitelikteki birliktelikler madde kapsamında değerlendirilmeli, ortak çocuk/çocuklar yönünden, boşanma kararına bağlanan veya bağlanmayan kişisel ilişkilerin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak, eşlerin belirli aralıklarda ve günlerde zorunlu şekilde bir araya gelmeleri durumunda ise kanun koyucunun bu türden ilişkinin varlığının gelir/aylık bağlanmaması veya kesilmesi nedeni olarak öngörmediği kabul edilmeli, boşanılan eşle kurulan/yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer alıp almadığı dikkatlice irdelenerek saptama yapılmalıdır.
Eldeki incelemeye konu dosyada bulunan tüm bilgi belge ve delillere göre; dava konusuna ilişkin olarak dosyada bulunan kurum tarafından düzenlenen araştırma raporunun davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığına dair olg unun mevcut olduğu yönünde somut veriye dayanılmaksızın düzenlendiği, 08.03.2010 tarihli Jandarma araştırma tutanağında davacının şuan ayrılmış olduğu eşine ait ve evinin yanında bulunan ahırı eve dönüştürerek burada ikamet ettiğinin belirtildiği, ceza soruşturması neticesinde davacının boşandığı eşiyle aynı evde yaşamadığı, maddi imkansızlık nedeniyle eski eşinin evinin yanında bulunan bahçesinde kendisine yaptığı tek göz odada kaldığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, söz konusu ikamet ettiği bölümle ilgili alınan uzman raporuna göre müştemilatta günlük yaşam ihtiyacının karşılanacak ortamın oluşturulduğu, davacının özellikle ..........yaşadığı dönem ile ilgili olarak 01.12.2008 kira başlangıç tarihli kira kontratının olduğu, kirayı ödememesinden dolayı ev sahibi tarafından icra takibi başlatılıp, 17.12.2009 tarihli ödeme emri gönderildiği, bunun üzerine davacı tarafından 1588 TL tutarında ödeme yapıldığı, adres kayıt sisteminde, davacının 30.12.2008 ile 14.5.2010 tarihleri arasında ............ kayıtlı olduğu, 09.10.2009 tarihinde iptal edilen telefon aboneliğinin bulunduğu, ayrıca dinlenen tanıkların davacının iddiasını doğrular nitelikte ve çelişkili olmadığı hususlarının varlığı ve davacının aylık miktarı ve dava konusu miktar göz önüne alındığında kurum denetmenlerince düzenlenen raporun aksinin ispatlandığı ve boşanılan eşle kurulan/yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer almadığı anlaşılmakla; mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki ilkeler gereğince, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
..........
10. Hukuk Dairesi 2018/6918 E. , 2018/10889 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat