10. Hukuk Dairesi 2016/14172 E. , 2018/10238 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/14172 E. , 2018/10238 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının ... sigortalılık başlangıç tarihinin 23.03.1989 olduğunun ve bu tarihten itibaren ... çalıştığı günler dışında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, yapılan yargılama neticesinde ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 23.03.1989 tarihi ile 04.02.2002 tarihleri arasında ... (4a) sigortalısı olarak çalıştığı dönemler haricinde 1479 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca zorunlu ... (4b) sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine, şeklinde karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır.
13.05.2002 tarihi itibariyle Kurum kayıtlarına intikal eden ... giriş bildirgesine göre ... Vergi Dairesi Müdürlüğündeki vergi mükellefiyet kaydının başladığı 04.02.2002 tarihi itibariyle (4b) ... sigortalısı olarak kayıt ve tescili yapılan davacının, ... sicil ve meslek kuruluşu kayıtlarının dosya içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacının, eldeki dava ile davacının ... sigortalılık başlangıç tarihinin ... Odası ve ... ... Sicil Memurluğu kaydının başladığı 23.03.1989 olduğunun ve bu tarihten itibaren ...'lı çalıştığı günler dışında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süresinin tespiti talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece sigortalının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı, geçerli bir ... sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.
Bu bağlamda, öncelikle davacının askerlik durum belgesi sevk ve terhis tarihlerini içerir şekilde celp edilerek, 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “... güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, davacı kendi nam ve hesabına çalışıp çalışmadığının tespiti için, davacıya maddi delilleri olup olmadığı sorularak, varsa bunları mahkemeye sunmak üzere davacıya önel verilmeli, davacının vergi ve oda kaydına göre kamyonculuk-taşımacılık işi ile iştigal ettiği anlaşılan davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının nasıl olduğu, işyerine ilişkin uyuşmazlık konusu dönem yönünden elektrik ve su abonelikleri ve işyerlerine ilişkin işyeri açma ruhsatları celp edilerek, kimlere ait olduğu tespit edilmeli, bu adreste kim ve kimlerin faaliyette bulunduğu emniyet, zabıta, maliye, muhtarlık vs. marifetiyle araştırılmalı, vergi kayıtlarına ilişkin işe başlama ve yoklama kayıtları celp edilerek incelenmeli, kendi nam ve hesabına çalışma olgusu hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konularak davacının sigortalı olarak kabul edilmesi gereken süre/süreler kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde ortaya konarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön