10. Hukuk Dairesi 2016/9240 E. , 2018/8368 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/9240 E. , 2018/8368 K.


'İçtihat Metni'

.....


Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesi olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
5510 sayılı Kanunun 21/4 fıkrasında 3. kişilerin sorumluluğu 'İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.' şeklinde düzenlenmiştir.
20.05.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsilinin istendiği davada, Mahkemece, ceza davası dayanak kılınıp davalı ...’ın asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, öncelikle dava konusu edilen trafik kazasına ilişkin açılan tazminat ve ceza davalarının akıbeti araştırılarak, tamamı celp edilip dosya arasına alınmalı, böylece kazanın oluş biçimi ve maddi olgu tam olarak belirlenip, uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden yeniden oluşa uygun kusur raporu alınarak, varsa çelişki de giderilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Sigorta şirketleri yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken; ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98, 99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği'nin 12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa, HGK’nın 17.10.2001 gün ve 915 - 739 ayrıca 08.10.2003 gün 576 - 543 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, gerekli belgeler eklenerek gerçekleştirilen ödeme isteğini içeren muhtıranın tebliğinden itibaren davalı ... lehine 8 iş günü ek ödeme süresi bulunduğu gözetilerek, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse, sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 93. maddesi hükmü ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartları’nın A/1. maddesi hükmü uyarınca, davalılardan sigorta şirketi sigortalı aracın neden olduğu zararlardan, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile sorumludur. Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarı sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir.
Mahkemenin, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğu yerine, “poliçe niteliğiyle” sınırlı sorumluluğuna karar verilmesi, yine davalı ... yönünden faiz başlangıç tarihinin yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ile davalılardan ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'a iadesine, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


.....

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön