10. Hukuk Dairesi 2016/8135 E. , 2018/7809 K.
'İçtihat Metni'
.....
Dava, kurumca tahakkuk ettirilen primlerden davacının sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz istekğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı tarafından, kurum tarafından tahakkuk ettirilen 2007/06-2008/03 dönem arası pirim borcuna ve fer’ilerine ilişkin miktarın kendisinin sorumlu olduğu dönemin 2008/4-2009/4. dönem olduğundan dolayı kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu belirtilerek kuruma borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Mahkemece, uygulamada üst düzey yöneticileri sorumluluktan kurtaracak haklı neden olara........sırasında görevde bulunmamalarının yeterli olduğu, davacının şirket ortağı ve müdürü olmadığı ve kendinden önceki döneme ilişkin olarak ödenmeyen sigorta prim ve borçları ile bunlara ilişkin gecikme zammından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacının 2008/3 dönem şirketin prim ve fer’ilerinden sorumlu olduğu gözetilmemiştir.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35 ve 5510 sayılı Yasanın 108’inci maddesinin c bendi gereğince 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, anılan Kanunun 108. maddesi hükmü gereği 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve bu tarihten sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir.
Öte yandan, 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder, hükmü yer almakta olup, önce prime esas kazançlara ilişkin Kurum Tebliği, ardından bu tebliği yürürlükten kaldıran İşveren Uygulama Tebliği, bu süreyi takip eden ayın sonu olarak belirlemiştir. Primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler yukarıda açıklanan statüde oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, 01.04.2008 tarihli karar ile şirket dışı davacı 1 yıl için şirkette temsil ve ilzama münferiden imza ile yetkili olarak şirket müdürü seçilmiştir.
Yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular ışığında davacının şirkette yetkili ve sorumlu olduğu dönemler, borç dava konusu prim dönemleri, tahakkuk ve ödeme tarihleri göz önüne alındığında, mahkemece davacının şirketin 2008/3. dönem prim borçlarından sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
10. Hukuk Dairesi 2016/8135 E. , 2018/7809 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 74 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat