10. Hukuk Dairesi 2015/18668 E. , 2018/2309 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2015/18668 E. , 2018/2309 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, 5434 sayılı Yasa kapsamında bağlanan aylık koşullarının bulunmaması nedeniyle iptali sonucunda oluşan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, iş mahkemesi sıfatıyla ve ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 5434 sayılı Kanun kapsamında 15.03.2014 tarihinden itibaren emekli aylığı bağladığı davalı hakkında, aylık bağlanırken 2829 sayılı Yasa gereğince hzimet birleştirilmesi esnasında esas alınan, 1479 sayılı Yasa kapsamında geçerli sayılan sigortalılık süresinin değişmesi nedeniyle ve 5434 sayılı Yasanın geçici 205’inci maddesinde yer alan 51 yaş şartını gerçekleştirmemesi nedeniyle, davalıya bağladığı aylığı iptal etmiş; yersiz ödeme olduğu gerekçesi ile davalı hakkında 15.03.2014-15.08.2014 tarihleri arasında davalı hakkında 7213,59 TL borç tahakkuku olmasına ve davalıya ödeme ihtaratı yapılmasına rağmen ödemenin olmaması nedeniyle eldeki davayı açmıştır.
5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır…” hükmüne yer verilmiştir.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. Davaya konu uyuşmazlık, dayanağı işlem ve olayların meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı Kanun’dan kaynaklanmakta olup, görev alanına girmediğinden İş Mahkemelerinde çözümlenmesi mümkün değildir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu, buna göre davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair karar verilmesi gereği nazara alınmaksızın, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön