10. Hukuk Dairesi 2017/4298 E. , 2018/560 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2017/4298 E. , 2018/560 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ...Uluslararası Film Prodüksiyon A.Ş. Vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 22.01.2004 tarihinde iş kazasına maruz kalan sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ve yapılan tedavi giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunu’nun 9, 10, ve 26. maddeleridir.
Meydana gelen iş kazası nedeniyle davacı kurumun 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. maddeye dayalı olarak dava açtığı ve bu kapsamda mahkemece karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) “İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür.” düzenlemesini öngörmektedir.
Anılan Yasanın 10. maddesine göre ise, 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmemiş veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermemiş olması, İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilmemiş olması, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilmemiş veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Öte yandan, Mahkemece, 9 ve 10. madde şartlarının gerçekleştiği kanaatine varıldığı takdirde, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, en az % 50 oranında indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece, 506 sayılı Yasanın 9 ve 10'ncu maddelerine dayalı olarak karar verilmiştir. Ancak yıkım işyerinin tescil edilip edilmediği, yıkım faaliyetinin ne zaman başladığı, kazalı çalışanın işyerinde ne zaman çalışmaya başladığı irdelenmeden 506 sayılı Yasanın 9 ve 10'ncu maddelerine dayalı olarak karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Kurum tarafından, kazalı sigortalının meslekte kazanma gücü kaybı oranı % 13,1 olarak tespit edilmiş ve gelir bağlanmıştır. Kazalı sigortalı tarafından açılan maddi tazminat davasında ise meslekte kazanma gücü kaybı 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından % 7,1 olarak tespit edilmiştir. Meslekte kazanma gücü kaybı oranları arasındaki çelişki Adli Tıp üst Kurulundan rapor alınmak suretiyle giderilmeden, karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Mahkemece, yıkım işyerinin tescil edilip edilmediği,yıkım faaliyetinin ne zaman başladığı, kazalı çalışanın işyerinde ne zaman çalışmaya başladığı hususları araştırılarak 506 sayılı Yasanın 9 ve 10'ncu maddeleri kapsamında değerlendirme yapılmalı, iş gücü kaybı oranları arasındaki çelişki Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınmak suretiyle giderilmeli ,sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı AFM Uluslararası Film Prodüksiyon A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan AFM Uluslararası Film Prodüksiyon A.Ş.'ye iadesine, 05.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön