10. Hukuk Dairesi 2019/6118 E. , 2019/10155 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2019/6118 E. , 2019/10155 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “... Dava dosyası incelendiğinde, davalı işverene ait işyerinde 03.07.2000 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %11,20 oranında sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca tahsili istemli olup, hükme esas alınan kusur raporunda, davalı işveren ... Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin %70, kazalı sigortalının %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunu 26. maddesidir.
1-Somut olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü gözetilerek, sigortalı tarafından açılan tazminat davasının kesinleşip kesinleşmediği, tarafların kusur oran ve aidiyetlerinin kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, yine olayla ilgili varsa ceza dosyası getirtilip ceza davasında kabul edilen maddi olgu hukuk hakimini bağlayacağından, ceza mahkemesi tarafından hakkında verilen mahkumiyet kararı olursa bu husus da dikkate alınmak suretiyle zararlandırıcı sigorta olayındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda varsa çelişkinin giderilmesi hususunda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden yeniden oluşa uygun kusur raporu alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
2-Yine somut olaya bakıldığında, kazalı sigortalı tarafından davalı ... Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açılan tazminat davasında, iş gücü kaybına ilişkin itirazda bulunulduğu ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor beklendiği ve dosyanın bu bağlamda da sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde (5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Mahkemece, yukarıda da belirtildiği üzere, tazminat dosyası da gözetilerek çelişki olması halinde çelişkiyi de giderecek yeniden kusur raporu alınmalı yine tazminat dosyası da gözetilerek iş göremezlik derecesine yönelik itirazlar irdelenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir ...” hususları belirtilmiştir.
Uyulan bozma ilamı ile çelişki olması halinde çelişkiyi de giderecek kusur raporu alınması, sürekli iş göremezlik derecesine yönelik itirazlar irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi yönünde Dairemizce karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada;Adli Tıp 2. Üst Kurulu; İsmail oğlu 1976 doğumlu ...’ın 03/07/2010 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı arızasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığına karar vermiş,mahkemece de bu rapora dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 19'ncu maddesinde sürekli iş göremezlik 'İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.' şeklinde düzenlenmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 20'nci maddesinde ise malul kavramı 'Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60'ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır. ' şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda Kurum Yüksek Sağlık Kurulu tarafından, kazalı sigortalının %11,20 oranında sürekli iş göremezlik oranına sahip olduğu tespit edilerek kendisine sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olup işbu davada da rucuan davalı işverenden talep edilmektedir.
Adli Tıp İkinci Üst Kurul kararında, 'maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı' 'sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı' ifadeleri kullanılmış olup, sosyal güvenlik terimleri olan sürekli iş göremezlik derecesi ve malul ifadelerinden hangisini ifade ettiği anlaşılmamaktadır. Bu kapsamda, kazalı sigortalının kaza tarihi itibariyle %10'un üzerinde meslekte kazanma gücü kaybı olup olmadığı, daha sonra iyileşmeyle bu oranın %10'un altına düşmesi halinde hangi tarihten itibaren sürekli iş göremezliğinin kalktığı Adli Tıp İkinci Üst Kurulundan sorularak sonucuna göre sürekli iş göremezliğin kalktığı tarihe kadar fiili ödemeler Kurumdan sorulmalı ve ilk bozma kapsamında kusur raporu alınarak karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön