10. Hukuk Dairesi 2018/1653 E. , 2019/9455 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi : Ankara 8. İş Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, 01/11/2015 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
SGK vekili, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, Davanın kabulüne, davacıya 2829 sayılı Yasa ve mülga 506 sayılı Yasa hükümlerine göre, tahsis talep tarihi takip eden ay başı olan 01/11/2015 tarihi itibariyle tam yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
SGK vekili, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Somut olayda, 23.04.1954 doğumlu davacı ...'a 01.03.2011 tarihinden itibaren Türkiye - Avusturya Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre 4/1-(b) bendi kapsamında kısmi yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 01.10.2012 tarihinden itibaren Avusturya'dan emekli olduğu, davacının 13.03.2015 günü Türkiye'de 4/1-(a) bendi kapsamında çalışmaları bulunduğunu belirterek kısmi sözleşme aylığının iptalini istediği, Kurumun 10.03.2015 tarihinden itibaren gerçekleşen çalışma nedeniyle aylığı durdurduğu, 21.04.2015 tarihinde 1260 gün borçlanma isteminde bulunduğu, 4/1-(a) bendi kapsamında 1260 gün borçlanma bedelini 20.07.2015 günü yatırdığı, davacının 19.10.2015 günü yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, 30.08.2012 ve sonrasında değişik dönemlerde 4/1-(a) bendi kapsamında hizmetinin bulunduğu, Bağ-Kur hizmetinin ise 01.01.1978-05.01.1981 ve 16.03.1989-30.11.1990 tarihleri arasında olduğu, 01.09.2016 tarihli hizmet cetveline göre davacının 4/1-(a) bendi kapsamında 2481 gün ve 4/1-(b) bendi kapsamında 1698 gün olmak üzere toplam 4179 gün prim ödemesinin olduğu ve 2829 sayılı Kanun'a göre son 7 yıl içinde 4/1-(a) sigortalılığının daha fazla olduğu, davacının yurt dışı borçlanması yaparak 1260 gün ödeme yaptıktan sonra 19.10.2015 günü 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, Kurumun yaşlılık aylığını 2011/48 sayılı Genelgeyi gerekçe göstererek Bağ-Kur kapsamında bağladığı, iş bu davanın açıldığı yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece, isteğin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79. maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasanın 3. maddesi, “Bu Kanunun 1. maddesinde belirtilenler ile, yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa, en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar. Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, en son Türkiye’de SSK’lı çalışmaları bulunmakla birlikte, davacıya 01.03.2011 tarihinden itibaren 4/b maddesi kapsamında kısmi sözleşme aylığı bağlandığından, 3201 sayılı Yasanın 3. maddesinin 2. fıkrası kapsamında borçlanma işleminin aylık aldığı sosyal güvenlik kuruluşu (4/1-b) tarafından yapılması gerekmekte olup, davalı Kurumun 4/1-b kapsamındaki tahakkuku yerinde olup yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2018/1653 E. , 2019/9455 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 75 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat