10. Hukuk Dairesi 2019/332 E. , 2019/9409 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi : Ankara 3. İş Mahkemesi
Dava, babasından aldığı ölüm aylığının kesilme işleminin ve borç tahakkuk işleminin iptali ile yaşlılık aylığından yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin eşi olan ... 22.04.2009 tarihinde vefat etmesi nedeniyle davalı Kurum tarafından müvekkiline dul maaşı bağlandığını, yine müvekkilinin babası olan Hacı ... de 30.06.1995 tarihinde vefat ettiğini, bu sebeple davalı kurumca müvekkiline babasının vefatından dolayı yetim maaşı bağlandığını ve müvekkilinin hem eşinden dolayı dul maaşını hem de babasından dolayı yetim maaşını 2009 yılından 2015 yılının 11. ayına kadar aldığını, davalı Kurumca 2015 yılının 11. ayında müvekkilinin ölen babasından dolayı aldığı yetim maaşının kesildiğini, bu nedenle kurum işleminin iptali ile müvekkilinin emekli aylığının (babasından aldığı ve kesilen yetim maaşının) yeniden bağlanmasına, kesilen emekli aylıklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve yersiz ödenen aylıklar sebebiyle tahakkuk ettirilen 17.482.93-TL borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir
II- CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile, Davacıya Bağ-Kur'lu müteveffa babası nedeniyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına, bu aylıklar nedeniyle Kurum'a borçlu olmadığının tespitine, ayrıca yeniden bağlanacak bu aylığın ödenmesi gereken tarihten itibaren ay be ay işleyecek yasal faizleri ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF:
Davalı Kurum vekili tarafından anılan karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
B- BAM KARARI
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı Kurun vekili tarafından; müteveffa sigortalının vefat tarihi 30/06/1995 olduğu, 1479 sayılı Yasanın 41. maddesi ve 22/06/2013 tarih ve 2013/26 sayılı tahsis uygulamaları konulu genelgenin 8/3. maddesine göre 01/10/1972-04/10/2000 tarihleri arası vefat eden sigortalıların kız çocuklarına bağlanacak aylıklarda 'geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak' şartı getirildiğinden bu düzenleme karşısında davanın reddi gerekmekte esastan ve gerekse zamanaşımı ve hak düşürücü süre sebebiyle usulden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulmuş ise de; BAM mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurumuzu esastan reddedildiği, Bu şekilde istinafın kabulü gerekirken hatalı değerlendirmeyle reddini usul ve yasaya aykırı olduğu, Kararı 1479 sayılı Yasanın 41. maddesi ve 22/06/2013 tarih ve 2013/26 sayılı tahsis uygulamaları konulu genelgenin 8/3. maddesi gereği bu yönleriyle ve re'sen dikkate alınacak diğer sebeplerle temyiz ettiklerini belirtmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde 22.04.2009 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 5510 sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında kendisine ölüm aylığı bağlanan davacı hak sahibine bu kez, 30.06.1995 tarihinde vefat eden babasından dolayı 01.05.2009 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, Kurum'un 30/12/2015 tarihli yazısı ile; 1479 sayılı yasanın 41. maddesi ve 22/06/2013 tarih ve 2013/26 sayılı tahsis uygulamaları konulu genelgenin 8/3. maddesine göre 01/10/1972-04/10/2000 tarihleri arası vefat eden sigortalıların kız çocuklarına bağlanacak aylıklarda 'geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak (brüt asgari ücret altında geliri olmak)' şartı getirildiğinden dolayı gelir araştırması yapıldığı ve 27/08/2015 tarih ve 2015/MÖZ-6 sayılı denetim raporunda gelirin belirlenen ölçünün üzerinde olduğu tespit edildiğinden maaşın iptal olunup 25/12/2015 tarihi itibari ile 17.482,93-TL borcun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan ve 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren, “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Eldeki davada ise davacının babadan dolayı hak sahipliği sıfatı, 01.10.2008 tarihi sonrası, 22.04.2009 tarihinde kocanın ölümüyle kazanıldığından hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükteki mevzuat gereği, özellikle 5510 sayılı Yasanın 54. maddesi kapsamında irdeleme yapılmak suretiyle davacı hakkında hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihe göre uygulanması gereken yasal mevzuat irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2019/332 E. , 2019/9409 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 63 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat