10. Hukuk Dairesi 2016/15989 E. , 2019/4974 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/15989 E. , 2019/4974 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, Kuruma borçlu olunmadığının ve kesilen aylıkların iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 2005, 2006 ve 2007 yıllarında 110952 işyeri sicil numaralı ... unvanlı işyerinden hizmet bildirimlerinin 05.02.2013 tarihli müfettiş raporuna istinaden iptal edilmesiyle kesilen aylığın yeniden bağlanması borçlu olmadığının tespiti ile kesinti tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile davacı aleyhine kurum işleminin iptaline ve davacıdan yapılan kesintiler toplamı olan 4.574.09 tl ile ödeme yapılmayan aylıklar toplamı 6.404.90 tl'nin kesinti ve ödenmeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar aşağıda belirtilen nedenlerle eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Somut olayda, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında işyerinin ve davacının dava konusu dönemde çalışmasının fiili olup olmadığının belirlenebilmesi içim mahkemece; resen araştırma ilkesi gereğince, çalışmanın geçtiği iddia edilen dava konusu dönemde işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen diğer bordrolu tanıkların beyanlarına başvurulmalı, davacı ve müfettiş raporunda ifadesi bulunan sigortalılığı iptal edilen şahısların beyanlarındaki çelişkiler giderilmeli, davacının çalışmasını bilebilecek, çalışmasının geçtiği iddia edilen işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve iş yeri çalışanları, zabıta marifetiyle tespit edilerek, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sigortalılığı iptal edilen çok sayıda kişinin varlığı karşısında işyerinin dava konusu dönemde fiili olarak faaliyette olup olmadığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliğine göre çok sayıda işçinin işyerinde çalışabilme durumu, eylemli çalışmanın var olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön