10. Hukuk Dairesi 2016/18193 E. , 2019/4305 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/18193 E. , 2019/4305 K.


'İçtihat Metni'

......

Dava, hizmet tespiti ile ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar vekili, temyiz isteminin reddine dair ek karar ile esas hükmün davalılardan ... vekili ile esas hükmün ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
...-Mahkemenin 28.03.2016 tarihli ek kararının incelenmesinde, esas hükmün davalı Kuruma ....03.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve ilgili vekilin bu kararı ....03.2016 tarihinde temyiz ettiği belirgin olup, kararın tebliğinden itibaren ... günlük süre içerisinde yapılan temyizin süresinde kabul edilerek dosyanın gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, 28.03.2016 tarih 2013/241 E., 2016/86 K. sayılı ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına,
...-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
...-Davacılar vekili, murisin 25.05.1969-25.04.1971 tarihleri arasında mahalle bekçisi olarak çalıştığının tespiti ile davacılara ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
Hizmet tespitine ilişkin yapılan incelemede, davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/.... maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak ... yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 Sayılı Kanunun .... maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun .... maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu, başlangıç alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, her ne kadar çalışma olgusunun davalılardan ... tarafından tespit olunduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, ilgili dönemler yönünden, kurumun kabulünde olan herhangi bir tespit bulunmadığı gibi yukarıda belirtilen belgelerin Kuruma intikal ettiğine dair bir bilgi ve belge de dosya kapsamında bulunmadığından, mahkemece, belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
...- Gerekçeli karar başlığında, ........yerine ... yazılması yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ....05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


........
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön