10. Hukuk Dairesi 2016/12449 E. , 2019/4097 K.
'İçtihat Metni'
... adına Av. ... ile 1-... 2-...’e velayeten ... adlarına Av. ... 3-... adına Av.... 4-... 5-... 6-... 7-... 8-... 9-... 10-... 11-... 12-... adlarına Av. ... 13-... Otom. Nak. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. 14-... 15-... 16-... adına Av. ... 17-... 18-... 19-... 20-... 21-... 22-... 23-... 24-... 25-... 26-... 27-... 28-... Day. Tük. Gıda Tekst. San. Tic. Ltd. Şti. adına tasfiye memuru ..., Müteveffa ... Mirasçıları: 29-... 30-... 31-... 32-... 33-... 34-... 35-... aralarındaki dava hakkında Konya 2. İş Mahkemesinden verilen 09.12.2015 günlü ve 2010/202 E. - 2015/729 K. sayılı hükmün, Sosyal Güvenlik Kurumu ile bir kısım davalılar vekili Av. ..., davalı ..., davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-)Kararı temyiz eden bir kısım davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, bir kısım davalılar vekili Av. ... tarafından her bir davalı adına ayrı ayrı başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılması gerekirken, tek bir başvurma ve nispi harç yatırılması suretiyle temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde, her bir davalı adına ayrı ayrı nispi harç alınması gerekirken, sadece tek bir davalı yönünden harç alındığı, alınan harcın da maktu değil nispi olarak alındığı, bu haliyle gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmediği, anlaşılmaktadır. Böyle olunca da;
(a)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(b)Tüm davalılar adına başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılmaması halinde temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
(c)Adına temyiz harcı yatırılmayan davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın (1 numaralı geri çevirme dikkate alınarak) davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere,
2-)Davalı ...’a gıyabi hükmün Tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakla ; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılar.
Aynı Kanun'un 'Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina' başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; 'Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, Muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır' hükmü yer almaktadır.
Yine 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, 'Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.' düzenlemelerine yer verilmiştir.
7201 sayılı Yasa'nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun'a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
7201 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunun tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, gıyabi hükmün, davalı ...’a yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 35. maddeye göre tebliğ edildiği nazara alındığında, anılan davalının gerçek kişi olduğu, tüzel kişiliğinin bulunmadığı gözetilerek Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağından mernis adresi tespit edilip, gıyabi hükmün ve kurum temyiz dilekçesinin yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda usulünce tebliğ edilerek, temyiz süreleri geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
3-Bir diğer davalı ... Day. Tük. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne atanan tasfiye memuru ...’e gıyabi hükmün ve kurum temyiz dilekçesinin usulüne uygun yapılmadığı belirlenmekle; yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden tebliğ edilerek gönderilmek üzere;
4-Mahkemece, davalı ...’a gerekçeli kararın ilanen tebliğ edildiği görülmekle; öncelikle belirtilen usuller çerçevesinde; 7201 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunun tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
Davalının gerçek kişi olduğu, tüzel kişiliğinin bulunmadığı gözetilerek Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağından mernis adresinin tespit edilip, gıyabi hükmün ve Kurum temyiz dilekçesinin yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda usulünce tebliğ edilerek, davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ise, yine anılan Kanunun 28 ve devamı maddeleri gereği ilanen tebliğinin sağlanmasını takiben,
Temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra başka bir geri çevirmeye mahal vermeksizin, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2016/12449 E. , 2019/4097 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 141 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat