10. Hukuk Dairesi 2016/13801 E. , 2019/241 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/13801 E. , 2019/241 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin ve haciz bildirgesinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava dışı prim borçlusu olan ... Tekstil Madencilik İnşaat San ve Tic. Aş'de davacının ... Şube müdürü olduğu gerekçesi ile şubeye ait 2013/12,2014/1ve 2. aylara ilişkin prim borçları nedeniyle davacı hakkında düzenlenen ödeme emrininin davacıya 09.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, yine ödeme emrine konu prim borçları için düzenlenen haciz bildirisi davacının çalışmakta olduğu ... İnş.Mah.Sanve Tic.Ltd.Şti'ye gönderilmiş ve davacının işyerinden almış olduğu maaşa haciz konulması istenmiş bu bildirge de 03.06.2015 tarihinde çalışan sıftıyla davacıya tebliğ edilmiş, davacı ödeme emrinin ve haciz bildirgisinin iptalini istemiş olduğu davada mahkemece 6183 sayılı yasanın mükerrer 35. maddesinin 5. ve 6. fıkralarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile ödeme emrinin ve haciz bildirgesini iptaline karar verilmiştir. Mahkeminin kararı eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Dava konusu prim borçlarının AŞ'ye ait olması ve dava konusu prim boçlarının dönemi itibariyle davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesidir. 'Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.' hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyası incelendiğinde ise, davacının 03.12.2013 tarihli karar ile ... Şube Müdürü olarak atandığı,bu kararın 24.12.2013 tarihinde tescil edildiği, şubeyi münferit imza ila temsil ve ilzam yetkisi verildiği, dosya kapsamında müdürlük görevinin ne zaman sona erdiğine ilişkin araştırma ve anılan 88. madde kapsamında irdeleme yapılmadığı görülmekle mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davacının haciz bildirgesinin iptali talebinin değerelendirilmesinde ise ; Davacının maaş haczi yapılması için bildirge davacının çalıştığı işyerine çıkarılmıştır. Davacı ise bu bildirgenin iptalini istemiştir.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanunda, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir
6183 sayılı Kanunun 79. Maddesinin 3 ve 4. fıkralarında, '...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır...' hususları düzenlenmiş olup, buna göre haciz bildirisinin iptali talebi yönünden davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek,HMK’nun 331/2. maddesi de uygulanarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Somut olayımızda; davaya konu haciz bildirgesi dava dışı davacının çalıştığı işyeri hakkında düzenlenmiş ve davacının maşına haciz konulması istenmiştir. Mahkemece bu talep yönünden tefrik kararı verilerek davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve ysaya aykırı olup bozma nedenidir.
Tüm bu açıklamalar ışığında;haciz bildirgesinin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmeli, ödeme emrinin iptali talebi yönünden ise davacının dava konusu prim borçları dönemi itibariyle dava dışı AŞ'deki müdürlük görevinin süresinin ve temsil ve ilzam yetkisinin belirlenmesi için ilgili ticaret sicil kayıtları getirtilmek ve 5510 88. madde kapsamında bir değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön