10. Hukuk Dairesi 2016/16378 E. , 2019/6122 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/16378 E. , 2019/6122 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada; davacı davalı şirkete ait inşaat iş yerlerinde 01.04.1992-01.10.2006 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep ettiği, mahkemece 2001 yılından önceki dönem yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, 2001 yılından sonraki dönem yönünden ise davacının çalışmasının fiili ve kesintisiz olduğunun ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.
Somut davada, davacının 01.04.1992-31.01.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait farklı iş yerlerinden bildirimlerinin olduğu, bu dönem içerisinde 01.10.1993-10.01.1994, 15.06.2001-31.07.2001 ve 14.03.2002-25.11.2002 tarihleri arasında da dava dışı başka iş yerlerinden bildirimlerinin bulunduğu, hizmet cetvelinde eksik gün nedenlerinin puantaj kayıtları ve diğer nedenler olarak belirtildiği, dosya içerisinde davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenmiş kaba inşaat ustası olduğunu ve 7 yıllık tecrübesinin olduğunu belirten tarihsiz bonservis belgesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın prim belgeleri başlıklı 79. maddesinde '(Değişik: 20/06/1987 - 3395/5 md., 29.07.2003 - 4958 / 37 md. Y.T. 06.08.2003) İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde işyeri kayıtlarını ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7'nci maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin bu fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur.
(Ek : 25.08.1999 - 4447 / 11 md. Y.T. 01.01.2000) Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır.
(Ek : 25.08.1999 - 4447 / 11 md. Y.T. 01.01.2000) Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait primler Kurumca re'sen tahakkuk ettirilerek 80 inci madde hükümlerine göre tahsil olunur. Uygulamanın usul ve esasları altı ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. ....' hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde ;
A) Dava dışı farklı işveren ve iş yerlerinden yapılan 01.10.1993-10.01.1994, 15.06.2001-31.07.2001 ve 14.03.2002-25.11.2002 tarihleri arası çalışma sürelerinin varlığı karşısında; mahkemenin 01.04.1992-21.09.1992, 10.01.1994-23.08.1994 ve 31.07.2001-14.03.2002 tarihleri arası çalışmanın hak düşürücü süreye uğradığına ilişkin kabul yerindedir.
B)21.09.1992-01.10.1993, 23.08.1994-15.06.2001 tarihleri arası eksik bildirime konu çalışma sürelerinin hak düşürücü süreye uğramadığı dikkate alınarak, esasa girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki mahkeme kararı hatalıdır.
C)25.11.2002-01.10.2006 tarihleri arası dönem yönünden kurulan hüküm ise eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Yukarıda belirtilen ilkeler çercevesinde somut dosyada öncelikle davacının da beyanı alınmak suretiyle çalışma şeklinin nasıl olduğu tespit edilmeli, çalışmanın süresi, kesintili olup olmadığı araştırılmalı, inşaatların başlama ve bitiş tarihleri ilgili belediyeden sorulmak suretiyle çalışmanın süresi net bir şekilde tespit edilmeli, tüm iş yerlerine ait dönem bordroları celp edilerek mahkemece re'sen tespit edilecek bordro tanıkları dinlenilmeli, komşu iş yeri ve iş yerlerinden bildirimi yapılmış çalışanlar tespit edilerek tanık olarak beyanları alınmalı, ay içinde yapılan eksik bildirimlerin nedeninin 506 sayılı Yasanın 79/2 maddesi gereğince Kuruma beyan edilip edilmediğinin araştırılarak eksik gün nedenleri belirlenmeli, bu şekilde çalışmanın süresi ve gerçekliği tespit edilmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön