10. Hukuk Dairesi 2016/16847 E. , 2019/2769 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/16847 E. , 2019/2769 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacıya gönderilen 8 adet ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, söz konusu ödeme emirlerinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve borçlardan sorumlu olmadığından bahisle işbu davanın açıldığı, dava dışı limited şirkete ait 2005/8-2008/3 dönem ve aralarına ilişkin idari para cezası ve prim ve ferilerine ilişkin borçların, şirket müdürü olduğundan bahisle davacıdan tahsil edilmesi yönünde takip başlatıldığı, mahkemece yapılan araştırma sonrası yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
6183 sayılı Yasanın 55. maddesi vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağı öngörmüş olup, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K. ; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır.

2-Yapılan açıklama ışığında dava dosyası incelendiğinde, dava konusu ödeme emirlerinden 2009/20008, 20007 ve 2010/21560 takip nolu prim, işsizlik sigortası, damga vergisi borcundan dolayı adına düzenlenen ödeme emrinin, 7201 sayılı yasanın 21. maddesine göre muhtara 09.07.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebliğatın yapıldığı tarihte belirtilen adreste oturup oturmadığı yönünde adres araştırması yapılmaksızın yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de; tebliğatın usulüne uyğun olup olmadığı ve dolayısla davanın 5510/58 kapsamında süresinde açılıp açılmadığı denetlenip sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
3-Mahkemece; 2009/20008, 20007 ve 2010/21560 takip nolu ödeme emirleri yönünden açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilip dosyanın esasına girilmek suretiyle davacının sorumlu olduğu süreler belirlenip yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yukarıdaki bentte belirtilen hususlar irdelenmeksizin davanın esasına girilmesi isabetsiz bulunmuştur.
4-Mahkemece, dava konusu olan 2010/21560 ve 2007/12388 takip nolu ödeme emirleri yönününden 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle red kararı verilmiş ve bu takipler yönünden haksız çıkma tazminatına hükmedilmiş ise de; ödeme emrinin iptali davalarında, davacı borçlunun itirazının haksızlığına ilişkin esastan inceleme yapılmadan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi durumunda, 6183 sayılı Yasanın 58/5. maddesinde öngörülen haksız çıkma tazminatına karar verilemeyeceğinin gözetilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.03.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön