10. Hukuk Dairesi 2016/14127 E. , 2019/431 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/14127 E. , 2019/431 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2015/618-2016/340

Dava, davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirketin borçlarından dolayı 2012/27527 sayılı takip dosyasından şirket adına düzenlenen ödeme emrinin, tebliğ zarfında ortak sıfatıyla 03.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece, davacıya gönderilen bir ödeme emri bulunmadığından açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.06.2010 günlü, 2010/314 Esas ve 2010/342 Karar sayılı ilamında benimsendiği üzere; Uyuşmazlığın çözümü için davanın niteliğinin belirlenmesi ve yargı yoluna ilişkin düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır:
Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 76. maddesi (Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nın 33. maddesi) ve 4/6/1958 tarih ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, bir davada ileri sürülen olayları izah davacıya, maddi olayların hukuki tavsifi, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak mahkemeye ait olup bu husus aynı zamanda hakimin doğrudan görevidir. Hakim, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp maddi vakıalarla bağlıdır. Dayanılan maddi olguların salt ilgili tarafça bildirilen içeriğine ve o tarafın bunlara yönelik hukuki nitelendirmesine bağlı kalınarak bir sonuca ulaşılması, yukarıda belirtilen usul kanunu düzenlemelerine uygun olmaz.
Mahkeme, önüne gelen uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, hukuki nitelendirmeyi yaptıktan sonra, davaya konu edilen talebin dinlenilirliğini ve yasal koşullarını irdeleyecek, ortaya konulan deliller çerçevesinde yargılama yaparak, hukuka uygun olmak üzere nihai kararını verecektir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında, davacı adına düzenlenen ödeme emri olmasa da, davacının limited şirket ortağı olarak borçlu sıfatıyla adına tebligat zarfı düzenlendiği ve borç tehdidi altında olduğundan, iş bu eldeki davanın menfi tespit istemli dava olduğu gözetilmek suretiyle, öncelikle davacıya talebi açıklattırılıp borçlu olmadığının tespiti istenen takip dosyaları belirlendikten sonra esasa girilip yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön