10. Hukuk Dairesi 2020/6703 E. , 2020/6535 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2020/6703 E. , 2020/6535 K.


'İçtihat Metni'

Bölge Adliye
Mahkemesi : ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
A) Davacının İstemi :
Davacı, ...’e ait Yapı 81 Kolektif Şirket unvanlı işyerinde çalıştığını ve adına verilen işe giriş bildirgesindeki 01/08/1995 tarihin sigorta başlangıcı olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalının Cevapları :
Davalı Kurum vekili, işverenin de davaya dahil edilmesi gerektiği, 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddelerindeki usul ve esaslara uygun olarak fiili çalışmanın ispat edilmesi gerektiğini, kurum kayıtlarının esas alınması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesinin Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesi tarafından, dinlenilen tanıklar, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davanın kabulüne davacının ilk defa sigortalı olarak işe başladığı tarihin 01/08/1995 olarak tespitine karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usule ve yasaya uygun olduğu kabul edilerek davalı Kurum vekiline ait istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine hükmedilmiştir.
E) Temyiz Talepleri :
Davalı Kurum vekili, Kurum kayıtlarının esas alınması gerektiğini, aksi halde eş değer belge ile ispatın gerekli olduğunu, salt tanık anlatımlarına dayalı olarak iddiaların ispatlanamayacağını, eksik inceleme ile karar verildiğini, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 108. maddesinin 1. fıkrasında; 'Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir' hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa'nın belirlediği biçimde eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, 01/01/1977 doğumlu davacı adına 01/08/1995 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği, bildirge içeriğinin dosya ile uyumlu olduğu, davacıya ait sigorta sicil numarasının o yıl verilen serilerden olduğu, bildirgeyi veren iş yerinin talep edilen tarihte kanun kapsamında bulunduğu, Kurumdan iş yerine ait dönem bordrolarının celp edildiği, bu tanıklardan bir kısımının dinlenildiği, ancak dinlenilen tüm bordro tanıklarının aradan geçen uzun süre nedeniyle davacıyı hatırlamadıkları yönünde beyanda bulundukları, davacı tanıklarının ise çalışma iddialarını doğruladığı fakat bu defa davacı tanıkların dönem bordrosunda adlarına yer verilmediği, böylelikle davanın yöntemince ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, davacıya ait fiili ve gerçek çalışma iddialarının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakılmayacak şekilde ispatlanması amacıyla SGK Başkanlığı tarafından bildirilen diğer bordro tanıklarından yeterli sayıda tanığın celbi ve ifadelerine başvurulması ile sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi'ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 16/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön