10. Hukuk Dairesi 2019/6518 E. , 2020/728 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2019/6518 E. , 2020/728 K.


'İçtihat Metni'

Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, ... İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ... İlköğretim Okulunda 01/01/2002 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı halde çalışmalarının 01/12/2007 tarihinden itibaren Kuruma bildirildiğini ileri sürerek, 01/01/2002 - 14/06/2002, 16/09/2002 - 13/06/2003, 15/09/2003 - 15/06/2004, 13/09/2004 - 10/06/2005, 12/09/2005 – 12/06/2006, 18/09/2006 - 19/06/2007, 17/09/2007 - 30/11/2007 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının ... İlköğretim Okulunda 01/12/2007 tarihinden itibaren ana sınıfı öğrenci velilerinin ve öğretmenlerin talebi ile 2007-2008 öğretim yılında ... Temizlik Firmasından hizmet satın alınması yolu ile bu firma bünyesinde çalıştığını, ücreti velilerden karşılanmak kaydı ile 2008-2009 ve 2009-2010 yıllarında tam zamanlı sözleşme yapıldığını, daha sonraki yıllarda ücretin velilerden tam karşılanamaması nedeniyle kısmi zamanlı sözleşme yapıldığını ve kısmi zamanlı olarak çalıştırılmaya başlandığını, davacının çalışmalarına karşılık tüm bildirimlerin yapıldığını ve primlerinin ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı SGK Başkanlığı vekili, hak düşürücü süre itirazında bulunarak ve çalışma iddiasının yöntemince kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda '1- Davacının davasının kabulü ile; davacının davalı Bakanlığa bağlı ... İlköğretim Okulunda 01/01/2002 - 14/06/2002, 16/09/2002 - 13/06/2003, 15/09/2003 - 15/06/2004, 13/09/2004 - 10/06/2005, 12/09/2005 - 12/06/2006, 18/09/2006 - 19/06/2007, 17/09/2007 - 30/11/2007 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine,' karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, çalışma olgusunun ispatlanamadığını, tek başına tanık ...'ın beyanının iddiayı kanıtlamak için yeterli olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Davalı SGK Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde, çalışma olgusunun ispatlanamadığını, salt tanık beyanları gözönünde bulundurularak düzenlenen bilirkişi raporunu esas alan mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR:
Davalı ... vekili ve davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilleri, istinaf başvuru sebeplerini tekrarla eksik inceleme neticesi hüküm kurulduğunu belirterek kararın temyiz incelemesi ile bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Eldeki dosyada, davacı, davalı Bakanlığa bağlı ... İlköğretim Okulunda 01/01/2002 tarihinden itibaren okulda çalışmaya başladığını ancak sigorta bildirimlerinin 01/12/2007 tarihinden itibaren hizmet alımıyla çalışmaya başlamış gibi bu tarihten itibaren yapılmaya başladığını belirterek 01/01/2002 - 14/06/2002, 16/09/2002 - 13/06/2003, 15/09/2003 - 15/06/2004, 13/09/2004 - 10/06/2005, 12/09/2005 - 12/06/2006, 18/09/2006 - 19/06/2007, 17/09/2007 - 30/11/2007 dönemlerinde çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece de davanın kabulü ile davacının 01/01/2002- 30/11/2007 tarihleri arasında, belirtilen dönemlerde çalıştığının tespitine karar verilmişse de, verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davalı Bakanlığa bağlı okul müdürlüğünün davacının o dönemde okul velisi olduğu, ihtiyaçlarını karşılayamayan sürekli olarak birinin yardımına ihtiyaç duyan engelli bir çocuğu olduğu, davacının da her gün çocuğunu okula getirip okulda beklediği, teneffüslerde çocuğuyla ilgilendiği, ders bitiminde çocuğunu eve götürüp dönmediği, bu durumun çocuğu okuldan mezun olana kadar devam ettiği, 01/12/2007 tarihinden itibaren hizmet alımı yolu ile dava dışı firma üzerinden okulda çalışmaya başladığı, çalışmasınn kısmi olduğu ve firma tarafından sigorta bildirimi yapıldığı yönündeki savunmaları karşısında, Mahkemece yapılacak iş, davacının beyanı alınmak suretiyle, engelli çocuğunun adı geçen okula hangi tarihte başladığı, ne zaman okulu bitirdiği, davacı okulda çalışmasını sürdürdüğünü belirtmiş olduğundan çocuğu okuldan mezun olduktan sonra kendisinin çalışması sırasında çocuğuna kimin tarafından bakıldığı, kendisinin baktığını belirtmesi halinde çalışmasını bu durumda nasıl, hangi saatlerde yaptığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, ayrıca dava konusu dönemdeki davacının çalışmasına dair okul müdürü ve öğretmenlerin de tanık sıfatıyla dinlenmesi ve beyanlar arasında çelişki var ise giderilmesi suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yetersiz tanık beyanları esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön