10. Hukuk Dairesi 2020/6515 E. , 2020/7598 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, davacı murisinin sağlığında aldığı meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin davacıya hak ediş tarihinden itibaren, iş kazası meslek hastalığı ölüm sigortasından gelir olarak bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince yerel mahkeme kararı kaldırılarak, davanın reddine dair verilen kararın davalı kurum vekilince temyizi üzerine bozma kararı verilip Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce bozma ilamına uyularak bu kez davalı kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Dava, davacı murisinin sağlığında aldığı meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin davacıya hak ediş tarihinden itibaren, iş kazası meslek hastalığı ölüm sigortasından gelir olarak bağlanması istemine ilişkindir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, davanın yetkili mahkemede ve yasal süresinde açılmadığını, davacı murisi 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra öldüğünden sigortalının hak sahipleri için ölüm gelirinin uygulanmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, 'davanın kabulü ile davacının babası Bilal Yelkenci'nin iş kazasına bağlı % 29,76 işgöremezlik oranı üzerinden sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 01/10/2008 tarihinden önce (04/12/2007 tarihinde) ölmesi nedeniyle sağlığında almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin 5510 sayılı Kanunun 34. maddesi ve 54. maddesi dikkate alınarak 5510 sayılı Kanun'un 55/2 maddesi uyarınca güncelleme işlemi yapılarak 01/07/2013 tarihinden itibaren davacıya gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine' karar verilmiştir.
Davalı kurum vekili, yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İstinaf gerekçesinde '... 5510 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinin 3. fıkrasına göre, 'İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.'. Düzenlemede, Kanun'un 55'inci maddesinin ikinci fıkrasındaki güncellemeden söz edilmeksizin, sigortalının almakta olduğu sürekli işgöremezlik gelirinin 34'üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı ifade edilmiştir.
...5510 sayılı Kanun'un 20'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa'nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, 34'üncü madde hükümlerine göre ölüm geliri bağlanması gerektiğinin ve bağlanan gelirde davacının ölüm aylığı alması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 54’üncü maddesinin de dikkate alınması gerektiğinin tespitine (Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 12.12.2013 gün ve 2012/20644 E. 2013/23654 K.sayılı kararı ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 23.03.2015 gün ve 2014/19155 E. 2015/5435 K.sayılı kararı da aynı yöndedir) karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde '...güncelleme işlemi yapılarak...' davacıya gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine' karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı Kurumun diğer istinaf istemlerinin reddine,' karar verilmiştir.
Davalı Kurum temyiz nedenleri: 5510 sayılı Kanun 20.maddesi 3. fıkrasında güncellemeden bahsetmediği, bu nedenle davacıya gelir bağlanacaksa güncelleme işleminin yapılmaması ve alt sınırın gözetilmesi gerektiği, 5510 sk geçici 7. md gözetildiğinde iş kazası geliri düşük olacağı için kapsamdan çıkartıldığı, gelire hak kazanmadığı, zamanaşımı süresinin geçtiği ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili ise; Davacıya güncelleme işlemi yapılarak aylığın bağlanması gerektiğini ileri sürmektedir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’ nin 17/09/2019 gün 2018/5251E. 2019/5216 K. sayılı bozma ilamı davacı vekilinin maddi hata talebi üzerine kaldırılarak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce bu kez 10/12/2019 gün 2019/6509E. 2019/7673 K. sayılı ilam ile “Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararında; dava konusu gelirin bağlanmasına ve bağlandığı tarihe ilişkin isabetsizlik olmadığı anlaşılmakta ise de; sigortalı Bilal Yelkenci' nin meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 04/12/2007 tarihinde meslek hastalığına bağlı olmayan bir nedenle ölmesi nedeniyle 5510 sayılı Yasanın 20'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, aynı Yasanın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılarak gelir bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce yazılı şekilde, güncelleme yapılmaksızın gelir bağlanmasına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bu kez “ 6100 sayılı HMK'nın 356. ve 359. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum temyiz nedenleri; 5510 sayılı Kanun 20.maddesi 3. fıkrasında güncellemeden bahsetmediğinden davacıya gelir bağlanacaksa güncelleme işleminin yapılmaması ve alt sınırın gözetilmesi gerektiği, 5510 sk geçici 7. md gözetildiğinde iş kazası geliri düşük olacağı için kapsamdan çıkartıldığı ve gelire hak kazanmadığı, zamanaşımı süresinin geçtiği ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Bozmaya uyma veya direnme başlığı altında 373. maddesinin birinci fıkrasında ''Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilir'' hükmü, ikinci fıkrasında ise ''Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.'' hükmü düzenlenmiştir. Belirtilen hükümlere göre iki tür bölge adliye mahkemesi kararı Yargıtay'ın temyiz incelemesine konu olabilir. Birincisi, bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararlarıdır. Bu durumda Yargıtay'ın bozma kararı vermesi halinde dosya karar vermek üzere ilk derece mahkemesine gönderilir. İkincisi ise bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararlarıdır. Bu durumda Yargıtay'ın bozma kararı vermesi halinde dosya karar vermek üzere bölge adliye mahkemesine gönderilir. Zira bozulan karar ilk derece mahkemesi kararı değil dosyanın esasına girerek dosyanın esası hakkında yeniden verilen bölge adliye mahkemesi kararıdır.
Dosyanın incelenmesinden Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’ nin 05/02/2019 gün 2018/2281E. 2019/595 K. sayılı ilamı ile davacının istinaf başvurusunu kabul ederek esas hakkında yeniden hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmuş olduğu ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşıldığı halde, yukarıda yapılan açıklamalar ve Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’ nin 10/12/2019 gün 2019/6509E. 2019/7673 K. sayılı ilamı doğrultusunda, dosyanın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekirken davalı kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/1 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2020/6515 E. , 2020/7598 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat