10. Hukuk Dairesi 2020/7385 E. , 2020/7369 K.
'İçtihat Metni'
Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi :... 1. İş Mahkemesi
Dava, davacılar murisi ...'ın ölüm sebebinin meslek hastalığı kaynaklı olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Dava, davacılar murisi ...'ın ölüm sebebinin çalıştığı iş yerinden kaynaklı meslek hastalığı sebebine bağlı gerçekleştiğinin tespiti talebidir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacılar murisinin, işten ayrıldığı tarihten vefat ettiği tarihe kadar meslek hastalığı konusunda Kuruma yapılmış herhangi bir başvurusunun ve bu hususta yapılmış bir tespitin bulunmadığını, ...'ın hastalığının 5510 sayılı Kanuna göre meslek hastalığı olup olmadığının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usulle ve yönetmelik ekindeki listelere göre tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, çalıştığı dönemde davacıların murisinin meslek hastalığı ile ilgili bir başvurusunun bulunmadığını, gerek 506 sayılı Yasanın ve gerekse 5510 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca işverenlerin meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi şartlarının belirlenmiş olduğunu, bu hususlardaki kurum işlemleri ve ilgili belgeler araştırıldığında davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu raporları doğrultusunda davacıların davasının kabulü ile, davacılar murisi ...'ın ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Davalı şirket ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili ve davalı şirket vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Mahkemece davanın kabulü ile davacılar murisi ...'ın ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı,...Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından davacılar murisinin vefat etmeden önce meslek hastalığı talebinin bulunmadığı ve meslek hastalığı tespiti için Sağlık Kurulu Raporu mevcut olmadığından meslek hastalıkları yönünden değerlendirme yapılmayacağına karar verildiğinin tespit edildiği, Yerel Mahkemece aldırılan Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunca düzenlenen 3998 sayı, 28.09.2016 tarih ve 5798 sayılı raporda, davacılar murisi ...’ın ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olduğunun mütalaa olunduğu anlaşılmaktadır.... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin ortadan kaldırma ilamı sonrasında bu defa Mahkemece alınan S.S.Yüksek Sağlık Kurulu’nca sürekli iş göremezlik derecesi tespit edilmeden vefat eden adı geçenin ölümünün meslek hastalığına bağlı olup olmadığının tespitinin Kurulun görevleri arasında bulunmadığından değerlendirmeye alınmayacağı bildirilmiş, mahkemece Göğüs Hastalıkları uzman hekimin de yer aldığı bilirkişi heyetinden alınan 25.06.2018 tarihli Bilirkişi Kurul Raporunda vefat eden 1964 doğumlu ...’ın ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Bu yönde, sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 506 sayılı Kanunun 109. maddesi ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporu arasında çelişki ortaya çıkması durumunda, çelişkinin Adli Tıp Kanunu'nun 15. maddesi gereği Adli Tıp Üst Kurullarınca giderilmesi gereklidir. Çelişkinin Yüksek Sağlık Kurulu ile Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalından alınan sağlık kurulu arasında çıkması halinde de, amacın uyuşmazlığı en geniş katılımlı bir kurul kararı ile sona erdirmek, yeni çelişkilerin ortaya çıkıp uyuşmazlığı çözümsüzlüğe itmeyi engellemek olduğu dikkate alındığında, ilgili Adli Tıp Üst Kuruluna başvurulmalı ve alınacak raporla uyuşmazlık sona erdirilmelidir.
Eldeki dava dosyası incelendiğinde, davacılar murisi ...’ın meslek hastalığı sonucu vefat ettiğine ilişkin davacıların iddiaları doğrultusunda, sigortalının tedavi belgeleri göz önünde bulundurularak ilgili mevzuat hükümlerinde açıklanan prosedür ikmal edilerek kurumca tespit yapılamaması karşısında Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalında görev yapan bilirkişi heyetince yapılan değerlendirmeler ile Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 28.09.2016 tarih ve 5798 sayılı raporları irdelenerek uyuşmazlığın sona erdirilmesi amacıyla Adli Tıp 2. Üst Kurulu' ndan rapor alındıktan sonra yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirdi.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve...Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Şirkete iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2020/7385 E. , 2020/7369 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat