10. Hukuk Dairesi 2018/7147 E. , 2020/956 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2018/7147 E. , 2020/956 K.


'İçtihat Metni'

Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum 04/07/2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilini talep etti.
II-CEVAP
Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığını, kusur ve hesap yönünden yeniden rapor aldırılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, 165.281.22 TL kurum alacağının onay tarihi olan 29/01/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, meydana gelen kaza olayında kusurlarının bulunmadığı, iş yerinde bütün iş güvenliği tedbirlerinin alındığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme konusu davada; 04/07/2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen bakiye gelir alacağının tahsilinin talep edildiği, ilk rücu davasında alınan kusur raporunda davalı işveren %75, sigortalı %25 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece kusur raporu esas alınarak bakiye kurum alacağının tahsiline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde yer alan gelir tablosunda 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uygulamasının yapıldığı ancak mahkemece bu husus değerlendirilmeden gelir miktarı üzerinden hüküm kurulduğu görülmektedir.
506 sayılı Yasa'nın 92. maddesi, “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa'nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa'nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarının yarısı da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
Eldeki davada öncelikle sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelire 506 sayılı Kanunun 92. maddesinin uygulanıp uygulanmadığı, 92. madde uygulanmış ise gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa'nın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarları ve indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarları kurumdan sorulmalı, bütün eksik hususlar tamamlandıktan sonra yukarıda belirtildiği üzere değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı'ya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön