11. Hukuk Dairesi 2017/1328 E. , 2018/7269 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/1328 E. , 2018/7269 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2013/293-2016/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2012/07669-1 numaralı başvuru ile diğer davalı ...’ye tasarım başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine, müvekkilinin 2012/01968-1 ve 2012/07532-13 sıra numaralı tasarımlarına dayanarak itiraz ettiğini, bu itirazın reddine karar verildiğini, oysa davalı şirkete ait tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşımadığını, müvekkilince ... ...'ya yapılan itirazın sınırlı ve eksik inceleme sonucunda reddedildiğini, davaya konu tasarımların ayniyet derecesinde benzer olduğunu, hiçbir yenilik, özgünlük mevcut olmadığını, ilgili ve benzer ürünler için sınırsız tasarım özgürlüğü bulunduğunu, müvekkiline ait tasarımlar için haksız ve kötü niyetli olarak tasarım tescil belgesi aldığını ileri sürerek ... ... kararının iptaline, 2012/07669-1 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, tasarım sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı 05.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde benzerlik nedenine dayalı olan iddialarını genişleterek davalı adına tescilli tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya arz edilmiş olması nedeniyle, yenilik unsuru taşımadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu tasarım ile itirazlara mesnet tasarımların görünümleri kıyaslandığında pek çok farklı özelliklerinin bulunduğunu ve genel izlenim itibariyle belirgin farklılıklar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu tescilli ürünler olan, kurusıkı tabanca ve parçaların tasarımında tasarım bakımından teknik zorunluluklar olduğunu ve bu konularda tasarımcının çok fazla seçenek özgürlüğünün bulunmadığını, tasarımı geliştirme açısından seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu, ... kararının hukuka uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımın, davacı yanın sunduğu tasarım ile dikdörtgensel form yapısı itibariyle benzer olduğu, ancak bu ana geometrik form yapısının şarjör tasarımları yönünden mutat olarak kullanıldığı, dava konusu tasarım üzerinde yer alan alt alta sıralanmış üçlü bant ve mermi görünümlü şekillerin davacı yan tarafından hükümsüzlüğe mesnet gösterilen tasarımlar üzerinde yer alan dikdörtgen prizma şeklindeki çıkıntı parçadan farklı olduğu, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğinin ortadan kalktığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tescilli tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir. 554 sayılı KHK sayılı hükümleri uyarınca tescilli tasarımın korunabilmesi için tasarıma konu ürünün nihai kullanımı esnasında görünebilir olması gereklidir. Somut uyuşmazlığa konu tasarım şarjör ürününe ilişkin tasarım niteliğindedir. Mahkemece, başvuru konusu tasarımın nihai kullanım esnasında görünebilir olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, başvuru konusu tasarımın nihai kullanım esnasında görünebilir ve bu kapsamda tescili ve korunmasının mümkün olup olmadığı konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön