11. Hukuk Dairesi 2016/13625 E. , 2018/6796 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/06/2016 tarih ve 2016/76-2016/497 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 06.11.2018 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dava, bilgi alma ve inceleme hakkı tanınması istemine ilişkindir. 6102 sayılı ...'nın 437/5 maddesinde mahkemece verilecek kararın kesin olduğu belirtilmiş olup, HUMK 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'da bu konuda karar verileceğinden, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 06/11/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6102 sayılı ... 437/5 maddesinde 'Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında
verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu' hükmü getirilmiş, madde gerekçesinde de 'Beşinci fıkranın, mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri içerdiği' öngörülmüştür.
Madde metninde, mahkemenin davayı kabul kararından söz edilmekte olup, bu kararın ne olabileceğine ilişkin cümleden sonra kararın kesin olduğu yönünde sevk edilen hüküm, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına yöneliktir.
Madde metni ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesin kabul edilmesi mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası'nın 36. maddesinde ifade edilen adil yargılama hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali anlamına da gelebilecektir.
Sonuç olarak, 6102 sayılı ... 437/5 maddesinde düzenlenen, kararın kesinliği hali davanın kabulüne ilişkin kararlara yönelik olduğundan, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle temyiz yolu açık bulunduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, kararın esas yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde yerel mahkeme kararının kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne karşıyım.
11. Hukuk Dairesi 2016/13625 E. , 2018/6796 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat