11. Hukuk Dairesi 2017/609 E. , 2018/6652 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/609 E. , 2018/6652 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/06/2016 tarih ve 2016/240-2016/564 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22,420 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun'la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalının müvekkillerine ait veteriner kliniğinden yasal haklarını alarak ibranameli şekilde ayrıldığını, daha sonra ... isimli veteriner kliniğini kurduğunu ancak, bu klinikte haksız rekabet yaratacak şekilde müvekkillerinin giderilmesi mümkün olmayan zararlara uğramasına neden olduğunu, bu kapsamda 1989 yılından itibaren düzenli tutulan hasta kayıtlarının yer aldığı ve müvekkili ... tarafından hazırlanan, tescilli markası Juen Veteriner Kliniğinin logosunun yer aldığı hasta takibi bilgisayar programından hasta kayıtlarının kopyasını, hatta bilgisayar programının tamamını suç teşkil edecek şeklide rıza dışı aldığını, kurduğu şirketin müşterilerine e-mail ve mektuplarla hasta kayıtlarının kendi kliniğinde de olduğunu belirterek kliniğine müşteri olarak çekmeye çalıştığını, müvekkillerine ait kliniğin kapandığı şeklinde iddialar ortaya attığını, davalının bu eylemlerinin delil tespiti yoluyla tespit edildiğini ve konu hakkında suç duyurusunda da bulunulduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ibraz ederek maddi tazminat istemini 7.804,79 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı iş yerinde kuruluş tarihi olan 1989 yılından bu yana çalıştığını ancak, haksız olarak işten çıkarılması nedeniyle alacak ve hizmet tespiti davaları açtıklarını, müvekkilinin bir süre sonra kendine ait kliniği açtığını, davacının iş yerinde uzun süre çalıştığı için müşterilerle tanıştığını ve pek çoğunun da müvekkilinin kendi çevresi ve müşterisi olduğunu, işten ayrıldıktan sonra da bu müşterilerin müvekkilinin kliniğine geldiklerini zira, veterinerliğin kişiye sıkı sıkıya bağlı bir meslek olup, müşterilerin kişi tercihi yaptıklarını, davacı iş
yerinde müşteri bazında azalma olduysa buna davacının kendisinin sebep olduğunu, müvekkilinin iş yerinin açılmasından sonra tanıtıcı olarak kendi müşterilerine ve çevresine mektup gönderme, e-mail yazışmaları yapmanın haksız rekabet oluşturmayacağını, davacı iş yerine ait bazı bilgilerin müvekkilinde bulunmasının bir zorunluluk olup, zaten bunların davacı tarafça kendisine verildiğini, bilgisayar programının davacı tarafa ait olmadığını, kaldı ki müvekkilinin davacının programını da kullanmadığını, talep edilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacılardan ...'in işbu davada aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesindeki manevi tazminat isteminin davacı ... açısından olduğu, manevi tazminat talebinin reddi gerektiği, uyuşmazlık konusu program içerisindeki müşteri bilgilerinin davacı şirkete ait olduğu, davacı şirketin işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunduğu, hasta isim ve adresleri, muayene periyodu, aşı günleri vb.gibi nitelikli bilgilerin davacıdan izinsiz olarak kullanılmasının haksız rekabet oluşturduğu, davacı tarafın 2004 yılından itibaren kâr tutarlarında bir düşüş gerçekleşmemekle birlikte, brüt satış tutarlarında 2004 ve 2005 yılında 2003 yılına göre gerçekleşen azalma nedeni ile 2004 yılında 4.444,26 TL, 2005 yılında 3.360,53 TL olmak üzere davacının her iki yıldaki kâr kaybından dolayı maddi zararının 7.804,79 TL olabileceği gerekçesiyle davacı şirket bakımından davanın kabulü ile; davalının davacı şirketin müşterilerinin kayıtlarını aynen alıp bu müşterileri ile temas kurmasının ve ... Kliniğine davet etmesinin ... 56.md gereğince haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve bu amaçla davalının elinde bulunan davacı şirkete ait hasta takibi programına ilişkin verilerin davalının elinden alınmasına, davalının kliniğinde bulunan bilgisayarlardan davacı şirkete ait programla birlikte diğer programlara davacı programından kopyalanan hasta bilgilerinin silinmesine ve 7.804,79 TL maddi tazminatın 04/06/2004 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda yazılı bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davacı şirket yönünden davanın kabulü ile; haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve 7.804,79TL maddi tazminatın 04/06/2004 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde 5.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında talebinin davacı şirket yönünden 3.000 TL, davacı ... yönünden 2.000 TL olduğunu belirtmiştir. Islah dilekçesi ile 5.000 TL olan maddi tazminat talebini 7.804.79 TL’ye çıkarmıştır. Dairemizin bozma ilamıyla davacı ...’in işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı hususu kesinleşmiş olup, davacı taraf ıslah dilekçesinde talep edilen maddi tazminatın ne kadarının şirket, ne kadarının ... adına olduğunu açıklamamıştır. Bu durumda davacının önceden maddi tazminat talebini davacılar yönünden bölerek açıkladığı dilekçesi ve ıslah dilekçesi göz önüne alınarak talep aşımına neden olmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah edilen tüm miktarın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Ayrıca davacı taraf haksız rekabetin 04.06.2004 tarihinde başladığını belirtmiş olup, bu tarihten dava tarihine kadar olan süre dikkate alınarak haksız rekabet nedeniyle görüldüğü ileri sürülen zararın hesaplanması gerekirken mahkemece bilirkişi ek raporunda 2004 ve 2005 yılları için hesaplanan miktar yönünden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bunun dışında davacı tarafça maddi tazminat talebinin 08.10.2013 tarihli dilekçesiyle ıslah edildiği ve davalılarca ıslahla arttırılan miktar yönünden zamanaşımı itirazının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. O halde davalıların zamanaşımı itirazları göz önüne alınarak bu konuda bir karar verilmesi gerekirken herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
5- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2,3 ve 4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön