11. Hukuk Dairesi 2016/14618 E. , 2018/5797 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/14618 E. , 2018/5797 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31.03.2016 tarih ve 2015/526-2016/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı yayıneviyle aralarında yapmış oldukları sözleşmeyle, kendisine ait kitabın davalı yayınevi tarafından, ....500,00 TL bedel karşılığında basılması hususunda anlaştıklarını, ayrıca sözleşmeyle, kitabın, sözleşmenin imza edildiği tarihten itibaren en geç 90 gün içinde basılacağı ve belirtilen süre içerisinde basımın gerçekleşmemesi halinde davalı tarafından ....000,00 TL cezai şart ödeneceğinin de hüküm altına alındığını, sözleşmeyle kararlaştırılan bedeli davalıya ödediği halde kitabın kararlaştırılan süre içerisinde basılmadığını ve bu nedenle kazanç kaybına uğradığını, davalıya çektiği ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini bildirerek ... olduğu sözleşme bedelini ve uğramış olduğu kazanç kaybını talep etmişse de sonuç alamadığını ileri sürerek 3500,00 TL sözleşme bedeli, 2000,00 TL cezai şart ve 1000 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 6500,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle ise, maddi tazminat haklarını saklı tutmak suretiyle davasını tamamen ıslah ederek, 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, davalının hüküm tarihinden itibaren kitabın satış takip sistemi bilgilerini ve kitabın satışı yapıldı ise tüm satış ve kazanç bilgilerini kendisine yazılı olarak bildirilmesini ve davalının elinde bulunan tüm kitapların tarafına teslim edilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda,manevi tazminat verilebilecek olguların sınırlı olduğu, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin olması gerektiği, kişilik haklarının ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgili olduğu, kişisel varlıkların bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ve nesep gibi insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimli olduğu, tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş kişisel varlıkların açıklananlarla çevrelediği, taraflar arasında akdedilen yayıncı yazar sözleşmesine konu olayın bu
çerçeve dışında kalmasından dolayı somut olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı, davacının ıslah dilekçesiyle talep ettiği diğer taleplerinin ise taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetildiğinde dava tarihi itibariyle haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek manevi tazminat talebinin reddine, '...' adli eserin, dava tarihi olan 09.....2013 tarihine kadar ki satış takip sistem bilgisinin davalı tarafından davacıya verilmesine, '...' adlı eserin, dava tarihi olan 09.....2013 tarihine kadar ki kitabın satış ve kazanç bilgilerinin, davalı tarafından davacıya verilmesine,'...' adlı eserin tümü satılmadı ise, davalı elinde olan basılmış bu eserin, satışı yapılmamış olanlarının masrafı davalıya ait olmak üzere, davacıya iadesine, karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, neşir sözleşmesine dayalı manevi tazminat, sözleşmeye konu kitaba ilişkin satış takip sistemi ve tüm satış ve kazanç bilgilerinin eser sahibine yazılı olarak bildirilmesi ve davalı elindeki kitapların davacıya iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat talebinin reddine, eserin dava tarihine kadar olan satış takip sistemi bilgilerinin davalı tarafından davacıya verilmesine, eserin dava tarihine kadar olan satış ve kazanç bilgilerinin davacıya verilmesine, eserin tümü satılmadı ise, davalı elinde olan ve satışı yapılmamış olanlarının masrafı davalıya ait olmak üzere davacıya iadesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin .... fıkrasına göre “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Kanunun aradığı bu şekil, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetine sebep olabilecek, kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir. (HGK 2013/9-1989 Esas 2014/657 Karar sayılı ilamı)
Davacı taraf ıslah dilekçesiyle, sözleşmenin feshedilmesi gerekçe gösterilerek, davalı tarafça piyasaya satış için dağıtımı yapılan kitaplardan henüz satışı yapılamamış olanların iadesi talebinde bulunulmuş, mahkemece, ‘eserin tümü satılmadı ise davalı elinde olan ve satışı yapılamamış olanlarının masrafı davalıya ait olmak üzere davacıya iadesine’ şeklinde hüküm tesis edilmek suretiyle bu taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkeme hükmü, bu haliyle ile belirsiz ve infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir. Ayrıca, alacağın mevcut olup olmadığının tespiti ve varsa tahsiline dair bir eda davasında tartışılabilecek bir hususla ilgili olarak tespit niteliğinde bir hüküm kurulmasında davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü de mümkün değildir. Belirtilen nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 297/.... maddesine uygun olmayan, belirsiz ve infazda tereddüt oluşturacak nitelikteki mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
...-) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan gerekçelerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön