11. Hukuk Dairesi 2016/14729 E. , 2018/5622 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/14729 E. , 2018/5622 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/04/2016 tarih ve 2014/398-2016/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kötüniyetle elde ettiği endüstriyel tasarım tescil belgesine dayanarak yaptığı haksız şikayet nedeniyle, davacının ürettiği mallara ve üretimde kullandığı kalıplara el konulduğunu, davacı hakkında ceza davaları açıldığını, daha sonra davalının tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, davacının açılan ceza davalardan beraat ettiğini, davalının haksız eylemleri nedeni ile zararlarının tazmini için ... .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/259 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, akabinde ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde ek dava açıldığını, mahkemenin 2012/210 Esas, 2012/211 karar sayılı kararı ile ek davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/11214 Esas, 2013/16157 Karar sayılı kararı ile onandığını, ilk davada verilen kabul kararı direnme sonucunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından direnme kararının doğru olduğuna karar verildiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/11424 Esas ve 2014/3996 Karar sayılı kararı ile direnme kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, tarafları ve konusu aynı iki ayrı dava sonucunda verilen kararların birbirine zıt olduğunu, bu durumun hukuki güvenliğe aykırı olduğunu, davacının zararlarının devam ettiğini, beraat kararlarının kesinleşmediğinden üretime başlanılamadığını, ceza davalarında kendisini savunma durumunda kalan davacının avukatlık ücreti ödediğini, iş yapamamasından dolayı üretim yapamadığını iddia ederek ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/210 Esas, 2012/211 Karar sayılı dosyada yargılamanın yenilenmesine, ....250,00 TL avukatlık ücreti ile ....274,... TL zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsilinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını, davacının tazminat taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, zararının olmadığını, davanın süresi içerisinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tarafları ve konusu aynı olan iki ayrı dava açtığı, ilk davada verilen kabul kararının onandığı, ek olarak açmış olduğu iade-i muhakeme istenilen işbu dosyanın red ile sonuçlandığı ve onandığı, her iki dosyada birbirine zıt yönde karar verildiği, bu nedenle iade-i muhakeme
şartlarının oluştuğu, HGK’nın 03/03/2014 tarih 2014/1889 Esas, 2014/5376 Karar sayılı ilamı göz önünde bulundurulduğunda davacının tazminat taleplerinin ve kötü niyet iddialarının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ....274,... TL tazminatın 29/.../2005 tarihinden itibaren değişir oranlarda avans faizi ile birlikte, ....250,00 TL (ücreti vekalet alacağından doğan) tazminatın 16/4/2008 tarihinden itibaren değişir oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki ayrı davada birbirine aykırı kararlar verildiğinden bahisle yargılamanın iadesine ve davalının maddi tazminata mahkum edilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, ilk dava olan ... .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 29/.../2005 tarihinde açmış olduğu dava ile davalının piyasada öteden beri var olan tasarımı kötüniyetli olarak kendi adına tescil ettirerek tasarıma tecavüz nedeniyle davacıya ait mallara ve üretim araçlarına el konulduğu, davacı hakkında ceza davalarının açılmasına ve davacının yargılanmasına sebebiyet verildiği iddiasına dayalı olarak 40.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, 2011/... Esas ve 2011/51 Karar sayılı kararı ile davacının üretim araçlarına el konulduğu 06/08/2004 tarihi ile davanın açıldığı tarih olan 29/.../2005 tarihi arasında üretim araçlarına el konulmasından dolayı üretim yapamaması nedeniyle maddi kaybı olan 4.452,14 TL maddi ve ....000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davacı, aynı sebebe dayalı olarak ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 30/.../2008 tarihinde ayrı bir dava açmış olup, ilk dava tarihi olan 29/.../2005 tarihi ile bu davanın açıldığı tarih olan 29/.../2008 arasındaki ....274,... TL maddi kaybı ile hakkında açılan ceza davaları nedeniyle kendini savunmak için avukata verilen ....250,000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemenin 2012/210 Esas ve 2012/211 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ve kesinleşmiştir.
Davacı işbu dava dosyası ile tarafları, sebebi ve konusu aynı olan iki ayrı davada birbirine aykırı iki ayrı kararın verildiğini iddia ederek, ikinci açmış olduğu ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/210 Esas ve 2012/211 Karar sayılı dosyasında yargılamamın iadesini talep etmiştir. Mahkemece HMK’nın 375/I. maddesi gereğince yargılamanın iadesine ilişkin talebin kabulüne, ilk dava tarihi olan 29/.../2005 tarihi ile ikinci dava tarihi olan 29/.../2008 tarihleri arasında davacının üretim yapamaması nedeniyle ....274,... TL maddi kaybı ile hakkında açılan ceza davaları nedeniyle kendini savunmak için avukata verilen ....250,000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, HMK’nın 375/I. maddesine göre yargılamanın iadesinin kabul edilebilmesi için bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş olması ve bu hükmün de kesinleşmiş olması gerekir. Somut olayımızda ilk dava ile ikinci davanın tarafları ve sebebi aynı ise de her iki davanın konusunun farklı tarihlerde meydana gelen zararın giderilmesine yönelik olduğundan, dava konularının aynı olduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön