11. Hukuk Dairesi 2016/13305 E. , 2018/4486 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.07.2016 tarih ve 2014/79-2016/204 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davanın davalısı TPE vekili ve birleşen davanın davalısı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 2011/63265 sayılı '...' ibareli tescil başvurusuna dava dışı ... Indüstries Corparation firması tarafından '...' ibareli markalarına dayanılarak yaptığı itirazın TPE Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, dava dışı şirketin bu kez YİDK nezdinde itiraz ettiğini, YİDK tarafından müvekkilinin başvurusunun iltibasa yola açacağı düşüncesi ile itirazı kabul edildiğini, ancak işaretler arasında bir benzerliğin bulunmadığını ileri sürerek TPE YİDK'nun itirazın kabulü yönündeki kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının '... ...' ibareli marka başvurusuna dava dışı şirketin '...' markalarına dayanarak itirazda bulunduğunu, husumetin bu şirkete karşı da yöneltilmesi gerektiğini, markaların tertip tarzı, renkler ve şekil unsurları gözetildiğinde işaretler arasında iltibasa sebep olacak derecede benzerlik oluştuğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki iddia ve taleplerini bu kez de muteriz şirkete karşı yöneltmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin '...' ve 'ŞEKİL' markalarının tanınmışlık vasfına sahip olduğunu, özellikle renkler ve şekil unsurları dikkate alındığında taraflara ait işaretlerin 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduklarından iltibasın doğacağını, 2009 yılında müvekkilinden mal ithal eden davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlamak istediğini, davacının daha önceden de müvekkilinin bir başka markasının şeklini tescil ettirmeye çalıştığını, ancak müvekkilinin TPE nezdindeki itirazları üzerine amacına ulaşamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının '... ...' ibareli başvuru markası ile davalının '...+şekil ', '...+şekil ' ve 2008/16313 sayılı 'şekil' markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacı başvurusunda daha çok kelime unsurunun öne çıktığı, başvuru konusu işaret ile davalı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, markalar arasında iltibas (benzerlik) oluşmadığından davacı tarafın tanınmışlık iddiasının somut olayda önemli olmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesinin uygulanamayacağı, tarafların daha önce ticari alışveriş yapmaları, aynı sektördeki faaliyet göstermeleri, iltibas oluşturmayan marka başvurusunda bulunmayı engellemeyeceği, davacının bu şekilde marka başvurusunda bulunmasının sırf kötüniyetli hareket ettiğini kanıtlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK'nın 2013-M-7450 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davanın davalısı TPE vekili ve birleşen davanın davalısı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından tescil başvurusu yapılan 2011/63265 sayılı markası '... + ŞEKİL' ibaresinden, davalı şirketin itirazına dayanak gösterdiği markaları '...' ve '...' ibarelerinden, ilave şekil unsurlarından ve sadece şekil unsurundan oluşmakta olup özellikle renk ve şekil unsurları gözetildiğinde işaretler arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi anlamında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunmaktadır. Ayrıca, davacı ile davalı şirket arasında önceye dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından davalı şirketten mal satın alındığı, davacının davalı markalarından haberdar olduğu ve tarafların aynı alanda faaliyet gösterdikleri, davacının, daha önce de davalıya ait '...' ibareli başka bir markasının şekil unsurunun benzerini '...' ibaresiyle tescil girişiminde bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Nitekim, mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince de işaretler benzer bulunmuş ve davacının kötüniyetli olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının başvurusuna konu işaret ile davalı şirket adına tescilli markaların benzer olduğunun ve davacının tescil başvurusunda kötüniyetli hareket ettiğinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/13305 E. , 2018/4486 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat