11. Hukuk Dairesi 2016/12436 E. , 2018/4133 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/12436 E. , 2018/4133 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/01/2016 tarih ve 2015/580-2016/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan birkaç kez kredi kullandığını, bu kredilere istinaden kendisinden dosya masrafı adı altında haksız olarak para tahsil edildiğini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak alınan miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi onay ve iradesi ile ödeme yaptığını, iade talebinin haksız ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davaya konu kredilerin ticari kredi olması nedeniyle, davacının tüketici olarak kabul edilemeyeceği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin, ve yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 20 vd. maddelerinde düzenlenen genel işlem şartlarının somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, davalı bankanın; taraflar arasında düzenlenen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri gereğince davacıdan kredi istihbarat bedeli tahsil ettiği ve tahsil edilen miktarın her bir kredi açısından haklı ve makul olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı ticari krediler sebebiyle kredi istihbarat ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Bahsi geçen sözleşmeleri 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde imzalanan sözleşmelerdir. Bu bakımdan öncelikle dava konusu meblağın hangi kalemlerden oluştuğu belirlenip davalı tarafından belgelendirildikten sonra, sözleşmede belirlenmiş bir ücretin olması durumunda belirlenen ücretin, olmaması durumunda ise emsal banka uygulamaları araştırılıp, diğer bankalarca hangi oranda ücret tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu' nun 144. maddesi kapsamında, Bakanlar Kurulunun 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının 2006/1 sayılı Tebliği' nin 4. maddesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön