11. Hukuk Dairesi 2016/10374 E. , 2018/3951 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/02/2016 tarih ve 2011/465-2016/28 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.05.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacıya verdiği dava konusu çeklerin karşılıksız çıkması sonucu davalı hakkında yapılan takibin kesinleştiğini, ... İcra Mahkemesinin 2008/2132 esas 2009/881 karar sayılı dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilerek kararın kesinleştiğini, davacının bu kez temel ilişkiye dayalı olarak yaptığı icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu, tarafların kardeş çocukları olduklarını, ... Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti. adı altında bir süre ticaret yaptıklarını, 28/05/2002 tarihinde davacının şirket hisselerini davalıya devrettiğini ve ortaklıktan ayrıldığını, daha sonra davalının davacıdan ödünç olarak nakten aldığı paralar için bu çekleri davacıya verdiğini ileri sürerek icra takibine itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, müvekkilinin davacıdan ödünç para almadığını, dava konusu çeklerin tarafların ortak olduğu ... Tekstil Ltd. Şti'ndeki davacı hisselerinin davalıya devredilmesi karşılığında verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; keşidecisi ... Tekstil Ürünleri Tic Ltd. Şti. olup, davalı tarafından davacıya ciro edilen bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı anlaşılan çeklere dayalı olarak davacının davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2003/581 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığı, takibin kesinleştiği, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/2132 esas sayılı dosyasında, takipten sonraki zamanaşımı itirazının kabulü ile borçlu Kadir Yiğit hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davacının bu kez ... İcra Müdürlüğünün 2011/2356 esas sayılı dosyasında davalı hakkında ilamsız takip yaptığı, borçlu davalının süresinde itirazı ile takibin durduğu, temel ilişkinin ispatı için davacı tanıklarının dinlendiği, davacı vekilince, çeklerin ödünç amacıyla davalıya verildiği belirtilmiş ise de, çeklerin davacının şirket hisselerini davalıya devretmesi nedeniyle, davalı tarafından davacıya verildiği, uyuşmazlığın limited şirket paylarının devrinden kaynaklandığı, alacağın BK'nın 126/4 maddesi (TBK 147/4) uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemece, dava konusu çeklerin, davacının dava dışı ... Tekstil Ürünleri ve Tic. Ltd. Şti'ndeki hissesini İstanbul 26. Noterliğinin 28/05/2002 gün ve 08017 yevmiye nolu hisse devir senedi ile davalıya devretmesi nedeniyle, devir bedeline karşılık davacıya verildiği, davanın mülga 818 sayılı BK 126/4. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, davada zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz istemi, sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda reddedilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.
Çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK 126/4. maddesinde 'ticari olsun olmasın, bir şirket akdine dayanan ve ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasında açılmış bulunan bütün davalar'ın 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu,
Yasa'nın 125. maddesinde de 'Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu' düzenlenmiştir.
BK 126/4. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için öncelikle taraflar arasında bir ortaklık sözleşmesinin bulunması ve uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden kaynaklanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmadığı ahvalde hükmün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu halde zamanaşımı süresinin taraflar arasındaki hukuksal ilişkiye göre tayini gerekmektedir. (Ahmet M. Kılıçoğlu-Borçlar Hukuk-Genel Hükümler Sh. 1094)
Sonuç olarak, 818 sayılı mülga BK 126/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında bir uyuşmazlık olmalı ve bunlar arasındaki bu uyuşmazlığında 'ortaklık sözleşmesinden' kaynaklanması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar davadışı şirketin ortakları olmakla birlikte, ihtilaf BK 126/4. maddesinde ifade edildiği şekilde ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmayıp, 28.05.2002 tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
BK 126/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımının uygulanabilmesi için uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden doğmuş olmasına ilişkin şart gerçekleşmediğinden olayda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir.
Bu halde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği itibari ile dava 818 sayılı Yasa'nın 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (Yarg. 11. Hukuk Dairesi 2007/3311 E. 2008/5022 K. sayı ve 15.04.2008 tarih, 2018/10988 E. 2010/1653 K. sayı 15/02/2010 tarih)
Davayı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi kılan yerel mahkeme kararının bu nedenle de bozulması gerekirken bu yöne ilişkin davacının temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.
11. Hukuk Dairesi 2016/10374 E. , 2018/3951 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat