11. Hukuk Dairesi 2016/11458 E. , 2018/3629 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/03/2014 tarih ve 2011/382-2014/88 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, borçlusu .... olan 24/03/2011 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve borçlusu..... olan 31/03/2011 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli iki adet senedin müvekkili tarafından tahsil amacı ile ... Bankası ... Şubesine verildiğini, tahsil amacı ile verilen senetlerin kaybolduğunun davalı banka tarafından müvekkiline bildirildiğini, fakat bu senetlerin kaybolmadığını, davalı banka çalışanının kusurlu işlemi ile her iki senedin senet borçlusu ....'ye postalanarak teslim edildiğini, banka çalışanlarının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi ve hatalı işlemleri nedeniyle 15.000,00 TL zararının meydana geldiğini ileri sürerek senetlerin vade tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle beraber davalı banka şubesinden tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, dava konusu senetlerin davacı tarafından müvekkili bankaya verilen senetlerin... Şubesi'ne gönderilmek üzere Posta İşletme Müdürlüğüne teslim edildiğini, ancak postanın .... adına teslim edildiğinin öğrenildiğini, Posta İşletme Müdürlüğü tarafından senet borçlusu..... olan diğer senedi haksız ve hukuka aykırı olarak elinde tutan senet borçlusu .... aleyhine senetlerin iadesi veya senet bedellerinin ödenmesi için dava açıldığını, müvekkil bankanın üzerine düşen tüm sorumluluğu ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının zarara uğramasına sebep olanın... Müdürlüğü çalışanları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının bono vasfına haiz senetleri hamil sıfatıyla elinde bulundurduğu, bu senetlerin tahsili amacıyla bankaya verdiği, kaybını öğrenmesinden sonra iptali istemli başvuruda bulunmadığı, zararını senedin iptali ile senetten ari olarak aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak cirantalardan tahsil etme imkanının olacağı, bankanın senetlerin tahsili konusunda sadece aracılık faaliyeti yürüttüğü ve bunun haricinde bir garanti yükümlülüğü olmadığı, davacı tarafın öncelikle senet borçluları aleyhine yasal yollara müracaat etmesi gerektiği, asıl borçludan tahsil edilemeyen alacak için davalı bankaya başvurabileceği ancak davacı tarafın bu sırayı izlemeden erken davranarak davalı bankaya başvurduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tahsili amacıyla davalı Bankaya verilen senetlerin kaybolduğu iddiası ile uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden, davalı Bankanın dava dışı senet borçlusu olduğu iddia edilen .... aleyhine senetlerin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde senet bedellerinin tahsili taleplerini içeren terditli bir dava açtığı ve davanın halen Yargıtay temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece işbu istirdat davasının kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, davacının lehdarı olduğu 2 adet bononun tahsili için elinde bulunduran davalı banka tarafından zayi edilmesi nedeniye davacı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Bono bir ödeme vasıtası olması hasebiyle ekonomik hayatta sık kullanılan ve yaşamsal önemi haiz bir tedavül senedidir. Bu nedenle bononun gerek hamil, gerek keşideci ve gerekse tahsil etmek üzere devralan banka tarafından belirtilen anlamda kesin ve pratik önemi yadsınamaz.
Dosya kapsamı uyarınca, davacının, davalı bankanın özen yükümlüğüne aykırı davranışı nedeniyle yetkili ve yasal hamili olduğu uyuşmazlık konusu olmayan bonolardan ötürü kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirdiği açıkça ortada bulunmakla tahsil olunamayan bono bedeli kadar maddi zarara uğradığının kabulü gerekmektedir. Davacının bu şekilde ortaya çıkan ve dava tarihi itibariyle giderilmemiş olan zararına davalı vekil hamilin özensizliğinin yol açmış bulunduğu kuşkusuz olup davalı bankanın ihmali nitelikteki fiili ile zarar arasında illiyet bağının varlığı izahtan varestedir.
Öte yandan davaya konu bonoların kaybı nedeniyle davacının 3. kişilere karşı temel ilişki çerçevesinde dava açmaya zorlanması da yerinde değildir. Davacının zararı vardır ve karar tarihi itibariyle giderilmemiş olduğu da sabittir.
Yerel mahkeme kararının, davacı zararı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmasına karar verilmesi gerekirken kararın yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyız.
11. Hukuk Dairesi 2016/11458 E. , 2018/3629 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat