11. Hukuk Dairesi 2016/11862 E. , 2018/3556 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/11862 E. , 2018/3556 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.05.2016 tarih ve 2014/97-2016/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 'BİGCHEFS' ibareli tanınmış seri markasının olduğunu davalının müvekkilin markası ile iltibas tehlikesi arz eden 2010/79202 sayılı 'BİGCHEF' ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itiraz edildiğini, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olması nedeniyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, davaya konu marka başvurusunda yer alan pek çok mal ve hizmetin müvekkiline ait markanın 30. ve 32. sınıflarda kayıtlı mal ve hizmetler ile yakından ilişkili ve birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu, ayrıca müvekkili markasının tanınmış olduğunu, KHK’nin 8/4 hükümleri çerçevesinde tescil engelinin oluştuğunu ileri sürerek 2013-M-7263 sayılı YİDK kararının iptaline, 2010/79202 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı tarafın cafe işletmeciliği ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkiline ait marka başvurusunun ise çok farklı sınıflar olan 07, 08, 11 ve 21. sınıflardaki ürünler için tescil talebinde bulunulduğunu, markalar arasında ortak herhangi bir sınıfın bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı başvurusunun “BİGCHEF” ibareli olduğu ve 07, 08, 11, 21. sınıftaki malları kapsadığı, davacı tarafın 2007/12545 sayılı “BIGCHEFS Bakery & Juice Şekil” ibareli itiraz mesnet markasının 25 / 30 / 32 / 35 / 41 / 43 / mal ve hizmetleri kapsadığı, taraf markalarının kapsamları bakımından da benzerlik bulunduğu, bu durumda başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetler, ‘makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli' ortalama tüketiciler yönünden, benzer olduğu, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin oluştuğu, bu aşamada KHK'nin 8/4 hükmü anlamında tanınmışlık ve tescil engelinin bulunup bulunmadığının tartışılması sonuca etkili görülmediğinden bu yönde bir araştırma yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK’nin 2013-M-7263 sayılı kararının iptaline, 2010/79202 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava, TEP YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda başvuru konusu 7, 8, 11, 21. sınıf malların davacı adına farklı sınıflarda tescilli mal ve hizmetler ile benzer tür olduğu belirtilmiştir. Ancak, Dairemiz yerleşik kararlarında (28/11/2017 gün 2016/4326 E 2017/6662 K, 23/10/2017 gün 2016/3554 E 2017/5609 K) belirtildiği üzere, marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadıklarının değerlendirilmesinde özellikle her iki grup malların da aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları hususları, bir bütün olarak ve ortalama tüketici kitlesinin özellikleri ve genel bakış açısı dikkate alınarak belirlenmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde belirleme yapılmamıştır. Eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı TPE ve davalı Şirket yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekili ve davalı TPE vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı şirket ve davalı TPE yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön