11. Hukuk Dairesi 2016/14053 E. , 2018/2427 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/01/2016 tarih ve 2013/259-2016/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 01/04/2005-23/06/2009 döneminde müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi ve muhasebecisi olan davalıların mevzuat, şirket ana sözleşmesine ve şirket menfaatlerine aykırı olarak yaptıkları harcamalarla şirkete zarar verdiğini, davacı şirketin 05.03.2011 tarihinde gerçekleşen genel kurulunda usulsüz alım ve harcamalar nedeniyle dava açmak için yönetim kurulu ve denetim kuruluna yetki verildiğini ileri sürerek toplam zarar miktarı olarak tespit edilen 1.008.935,84 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ve davalı asiller, yönetim kurulunun ibra edildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulundukları, davada zamanaşımı süresinin zararın ve sorumluların öğrenilmesinden itibaren 2 yıl olduğu, zararın en geç eski yönetim kurulu hakkında dava açılmasına ilişkin kararın alındığı, 05/03/2011 tarihinde zararın öğrenildiğinin kabul edildiği, bu tarihten itibaren iki yıllık zaman aşım süresi dolduktan sonra 22/04/2013 tarihinde davanın açıldığı gerekçesiyle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, şirket yönetim kurulu üyelerinin ve muhasebecisinin şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu olayda zararın ve sorumluların öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı ve bu süre dolduktan sonra davanın açılmış olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket vekili, davalıların mevzuata aykırı işlemler yaptığını, yapılmaması gereken giderlerin yapıldığını, şirket kaynaklarının aktarıldığını, davalılar aleyhine dava açılması hususunda 05.03.2011 tarihli genel kurulda karar alındığını, davalılar hakkında şikayette bulunduğunu ve ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/7071 soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturmanın devam ettiğini belirtmiştir.
Somut olayda davacı tarafından iddia edilen dayanılan maddi olaylar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce meydana gelmiş olup, 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 309/4 “Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, anılan hüküm doğrultusunda dava konusu olayda 2 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçerli olduğunun dikkate alınması, ayrıca davalılar aleyhine yürütülen ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/7071 sayılı soruşturma dosyası nazara alınarak ceza zamanaşımı hükümlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. O halde tüm bu hususlar değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/14053 E. , 2018/2427 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 56 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat