11. Hukuk Dairesi 2016/9524 E. , 2018/2426 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/9524 E. , 2018/2426 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.03.2016 tarih ve 2015/429-2016/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği ...'ın mülkiyetinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkını, kurulan müvekkili şirkete 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ile devrettiğini, dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü zaman diliminde meydana gelen olay sonucunda davacı şirkete ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/289 esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma davası açıldığını ve yapılan tahkikat sonucunda kararın kesinleştiğini, mahkeme ilamı uyarınca ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/21 sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını toplam 2.511,75 TL'nin 04/08/2011 tarihinde zorunlu olarak icra müdürlüğü hesabına ödendiğini, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince sorumluluğun davalı ...'ta olmasına karşın ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 2.511,75 TL'nin 04/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, 'İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi' hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önce doğan ve davacı tarafça ödenen bedelden işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğu, ...'a rücu edilebileceği davacı ... ...'ın yargılamayı ...'a ihbar etmediği ve İHDS'nin 7.2. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, karar tarihinden sonra ortaya çıkan alacaktan ...'ın sorumlu tutulamayacağı, yapılan hesaplamada karar tarihi itibariyle toplam rücu edilebilecek miktarın 2.798,04 TL olduğu gerekçesiyle talebe konu olan ve ödenen miktar 2.511,75 TL üzerinden davanın kabulüne, alacağa davanın niteliği nazara alınarak ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, rücuya konu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/289 esas sayılı kamulaştırmasız el atma davası İHDS’nin imzalanmasından sonra davacı ... aleyhine açılmış ve mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yerlerin tapusunun iptali ile ... adına irtifak hakkının tesciline ve kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedelinin ...’den tahsiline karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay’ın düzeltilerek onama kararı üzerine kesinleşmiştir. İşbu davada ise, davacı tarafından icra dosyasına yatırılan, kendi adına tesciline karar verilen ve kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedeli ile temyiz harç ve masraflarının davalı ...’tan tahsili talep edilmektedir. Bu durumda, kamulaştırmasız el atılan yerin tapu kaydı incelenip kimin adına tescil edildiği araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön