11. Hukuk Dairesi 2016/6330 E. , 2018/357 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/03/2016 tarih ve 2015/296-2016/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer’i müdahil vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... A.Ş.’ye 07/12/1999 tarihinde 3.000,00 TL mevduatını vadeli olarak yatırdığını, henüz vadesi gelmemişken 21.12.1999 tarihinde ... tarafından ... A.Ş’ye el konulduğunu, müvekkilinin parasının sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile parasının ödenmediğini, ... A.Ş yetkililerinin açılan kamu davasında bankayı aracı olarak kullanmak suçundan yargılanarak mahkum olduklarını, bankanın kanuna karşı hile yaptığını ve bankalara olan güveni kötüye kullandığını ileri sürerek toplam 3.850,00 TL’nin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, müvekkilinin talimat doğrultusunda havale işlemi yaptığını, davacının hesap cüzdanına itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer'i müdahil ... vekili, davacının ... hesap üzerinde müteaddit işlemleri bulunduğunu, hesap cüzdanına itiraz etmediğini, husumetin ... Bankasına yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil ... vekili, davanın asıl muhatabı olan ...'ye tevcih edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davalı bankaca davacıların paralarının hesaben ... dışına gönderilmiş gibi bir işleme tabi tutulmak suretiyle ... Merkez Şubesi bünyesinde kalmasının sağlandığı, off shore hesabına gönderilmiş gibi işleme tabi tutulan paraların aslında fiilen gönderilmediği, sorumluların bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum oldukları, konusu suç teşkil eden eylem nedeniyle davalı bankanın ve şirketin haksız kazanç elde ettiği, davacının zarara uğratıldığı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, 3.000,00 TL'nin ilk hesabın açıldığı 07/12/1999 tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve fer’i müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, davalı ...Ş'nin külli halefi olduğu ... A.Ş.’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak ... Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir.
1-Mahkemece, verilen kararı temyiz eden fer'i müdahil ...'ın dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434'üncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Görev dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulmak zorundadır. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesine göre bu Kanun'un kapsamını 'her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar' oluşturmakta olup, anılan Kanun'un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir. Yine, aynı Kanun'un 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş, ayrıca 83/2. maddesinde 'Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.' denilmek suretiyle görev hususunda ortaya çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmiştir.
Somut olayda, davacı tüketici olup, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkin işbu davada, 12.03.2015 dava tarihi itibariyle, yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yasal düzenleme gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmesi isabetli görülmediğinden hükmün res'en bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin ve fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün re'sen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...Ş'ye iadesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/6330 E. , 2018/357 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat