11. Hukuk Dairesi 2017/1862 E. , 2018/7390 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/1862 E. , 2018/7390 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/10/2016 tarih ve 2016/770-2016/733 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22.420 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun'la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının ... marka Tuz - Karabiber değirmeni tasarımı için 27/12/2004 tarihinde ...'ye başvuruda bulunduğunu, ... marka Tuz-Karabiber değirmeninin herkes tarafından bilinen ve kullanılan kendine özgü özel niteliklere sahip bir tasarım olduğunu, davalının tasarım hakkı bulunan ürünlerin birebir kopyasını ithal ettiğinin tespit edildiğini, davalının ithal edip Türkiye'de sattığı ürünlerin müvekkili ürünlerine nazaran daha kalitesiz olduğunu, davalının iltibas yaratmak suretiyle haksız kazanç sağladığını, davalı şirkete haksızlığın giderilmesi için iki kez noter aracılığı ile ihtarname gönderilmesine rağmen davalının ürünlerinin satışına devam ettiğini ileri sürerek, davalının ürünleri piyasaya sunumunun engellenmesini, piyasadaki ürünlerin toplatılmasını, toplandığı iddia edilen ürünlerin imhasını, 10.000,00 TL maddi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tescili bir endüstriyel tasarımının bulunmadığını, davacının başvuruda bulunması başvurunun korunduğu anlamına gelmeyeceğini, kesinleşmiş bir başvuru olmadığı için davacının bu davayı açma hakkı bulunmadığını ve dava konusu ürünlerin daha önce kamuya sunulduğunu ve yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalının taklit ürün sattığına ilişkin fatura ve benzeri herhangi bir belge bulunmadığı, davalı tarafından keşide edilen 03/08/2006 ve 09/09/2006 tarihli cevabi ihtarnameler ile davalı vekili tarafından sunulan 26/02/2014 tarihli dilekçe içeriklerinin davalının davacıya ait ürünlerin taklitlerinin satışını yaptığını göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön