11. Hukuk Dairesi 2017/99 E. , 2018/6949 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/99 E. , 2018/6949 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/04/2016 tarih ve 2014/198-2016/53 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının '...' ibareli 2004/42619 sayılı 3., 5. ve 8.sınıflarda kayıtlı marka sahibi olduğunu, bu ibareye yönelik öncelik hakkının bulunduğunu, davalının benzer nitelikteki markaları aynı ve benzer sınıflarda tescil ettiğini, markalar arasında iltibas oluştuğunu, iddia ederek davalı adına kayıtlı 2011/103798 sayılı '...', 2011/104304 sayılı '...', 2010/20646 sayılı '... + Şekil' ve 2009/27849 sayılı '... ' markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine kara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, markaların birbirinden farklı olduğunu, tescil edilen mal ve hizmetlerin farklı olduğunu, davacı tarafın ürünlerinin sadece kendi mağazasında satıldığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının '...' ibareli 2004/42619 sayılı 3., 5. ve 8. sınıflarda tescilli olduğu, davalının 31/07/2014 tescil tarihli 35. sınıfta 2011/103798 sayılı '...', 01/07/2013 tescilli 3. ve 35. sınıflarda kayıtlı 2011/104304 sayılı '...', 25/05/2011 tescil tarihli 3. sınıfta kayıtlı 2010/20646 sayılı 'Şekil+ ...' ve 04/05/2010 tescil tarihli 3. sınıfta kayıtlı 2009/27849 sayılı '...' ibareli markalar olduğu, davacının markasında bulunan '...' ibaresinin kişisel bakım ürünleri yönünden tanımlayıcı bir ibare olduğu, kozmetik ürünler bakımından geçerli olan tanımlayıcı karakterin sair ürünler için söz konusu olmadığı, davalının 2009/27849 sayılı '...' ibareli markasının davacı markası ile benzer olduğu, 3. sınıf mal ve hizmetler yönünden markanın kullanımının iltibas oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına kayıtlı 2009/27849 sayılı '...' ibareli markanın 3. sınıf mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarını yerinde değildir.
2-Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece davacı taraf adına tescilli 2004/29780 sayılı '...' ibareli markası ile davalı adına tescilli 2011/103798 sayılı '...', 2011/104304 sayılı '...', 2010/20646 sayılı 'Şekil+ ...' ibareli markalar arasında iltibas oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali değerlendirilirken ortalama tüketici kitlesinin genel bakış açısının tespiti gerekir. Bu bağlamda satış mağazalarında aynı veya benzer ibareli mallarla aynı rafta satışa arz edilen mallar yönünden her iki marka arasında, malları üreten veya pazarlayan ticari işletmeler yönünden idari, ekonomik veya işletmesel bağ olduğunu düşünecek olmaları halinde markalar arasında karıştırılma ihtimali olduğunun düşünülmesi gerekir her iki markaya konu ibareler arasında benzerlik karşılaştırmasında en etkili unsur markaların başlangıç kısımlarında yer alan harf ve ibareler olup, bu anlamda davalı taraf markalarının davacı adına çok daha önceden tescilli markayı aynı harf sırasıyla ve bütünüyle kapsayacak nitelikte olması ve ibarenin Türkçe’de bilinen bir anlamının da bulunmaması dikkate alındığında ortalama tüketici kitlesinin her iki marka arasında idari, ekonomik veya işletmesel bir bağlantı bulunduğunu düşünecekleri ve bu nedenle aynı mal ve hizmetlere ilişkin olarak markaların karıştırılma ihtimali oluştuğu gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, alınmadığı anlaşılan 35,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön