11. Hukuk Dairesi 2017/370 E. , 2018/6435 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (FİKRİ VE SINAI HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/05/2016 tarih ve 2014/639-2016/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin birden çok markası bulunduğunu, markaların esas unsurunu BİM ibaresinin oluşturduğunu, dava konusu marka ile davacıya ait markaların aynı/ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, aynı tür ve benzer malları kapsadığını, davalıya ait '... ' markasında esas unsurunun '...' ibaresi olduğunu, '...' ibaresinin vasıf bildirici bir kelime olarak yardımcı unsur olduğunu, markaya herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, ... markasının tanınmış marka olduğunu, benzerliğin iltibasa yol açabileceğini ileri sürerek davalıya ait 02.02.2012 tarih ve 2012/10530 sayılı marka tescil belgesinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, markaların yazılış, okunuş, görsel ve sessel olarak aynı olarak algılanmalarının mümkün olmadığını, halk tarafından karıştırılmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, markaların anlamsal, görsel ve telaffuz olarak benzer olmadığı, markaları farklılaştıran temel unsurların bulunduğunu, davacının itiraza mesnet markası ile davalının marka başvurusundaki işaret karşılaştırıldığında markaların görsel, ... ve bıraktıkları genel intiba bakımından aynı olmadıkları, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında aralarında iltibas bulunmadığı, davacının '...' markası tanınmış marka olarak kabul edilmişse de aralarında iltibas oluşmadığından, davacı markasının KHK 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olup olmamasının davanın sonucuna bir etkisi olmadığı, davaya konu markanın hükümsüzlüğü koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2017/370 E. , 2018/6435 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat