11. Hukuk Dairesi 2016/12350 E. , 2018/6242 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2016 tarih ve 2014/836-2016/112 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 02/10/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin beher değeri 1.000,000 TL olan 4 adet hissesini 28/12/1998 tarihinde 50.000 DM karşılığında yanıltılmak suretiyle iktisap ettiğini, yaklaşık 10.000 DM tutarında maaşının da ödemediğini, davalı şirket yönetiminin müvekkilini ortaklıktan ihraç etmeye çalıştığını, bu konuda alınan ortaklar kurulu kararının mahkeme kararıyla iptal edildiğini, müvekkiline şirket hesaplarının incelettirilmediğini, şirketin faaliyetleri hakkında bilgi verilmediğini, müvekkilinin 12 yılı aşkın süredir hissedarı olduğunu şirketten 1 lira dahi kâr payı alamayıp 60.000 ... tutarında zarara uğradığını, bu durumun davalı şirketin hem kötü şekilde hem de kötü niyetle yönetildiğni gösterdiğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, ortak olma tarihinden itibaren hesaplanacak temettü tutarının tahsiline veya gerçek hisse değeri müvekkiline ödenerek şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, şirketin feshi için haklı bir sebebin bulunmadığı, temettü alacağının genel kurur kararı gerektirdiği, haklı sebeple fesih istemi dahilinde kârın dağıtımına karar verilebileceği, davacının ortaklıktan çıkma talebinin değerlendirildiği, buna göre ayrılma akçesinin hesaplandığı göz önüne alındığında kâr dağıtımı talebi yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı tarafın ayrılma akçesi olarak 11.411,44 TL ödenmesi suretiyle davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava, davacının hissedarı olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, geçmiş yıllara ilişkin kâr paylarının hesaplanarak davacıya verilmesi, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde davacıya ait payın gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın payının, karar tarihine en yakın tarihteki şirket aktifi rayiç değerinin belirlenerek hesaplanması gerekir. Oysa somut olayda, davalı şirketin bilanço verilerine göre şirketin 31.03.2011 tarihi itibariyle kaydi değerlerden raporlanan öz kaynakları toplamının, aynı tarih itibariyle 1500 paya bölünmüş davalı şirkette yine kaydi değerler üzerinden olmak üzere pay başına hesaplanan öz kaynak tutarı bulunarak, bu tutar davacının pay adedi ile çarpılmak sureti ile dava tarihi olan 23.03.2011 tarihine en yakın tarih esas alınmak sureti ile yapılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturulup davacının ayrılma payının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek (reel) değerinin tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 789,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/12350 E. , 2018/6242 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat