11. Hukuk Dairesi 2017/766 E. , 2018/6138 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/09/2016 tarih ve 2015/488-2016/429 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 24.02.2006 tarihinde ... İşletme Müdürlüğü tarafından belirlenen hatlarda personel taşıması yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeyi haksız şekilde 04.07.2006 tarihinden geçerli olmak üzere feshettiğini ileri sürerek 18.532,80 TL’nin fesih tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 16.11.2005 tarihli ihale kararının ihale yetkilisinin değerlendirmesiyle iptal edildiğini, bu ihalede taşıma işini alan dava dışı şirketin iptal kararına itirazının KİK tarafından 23.01.2006 tarihli kararla uygun bulunmaması üzerine yapılan 23.01.2006 tarihli ihalede davacı şirketin taşıma işini üstlendiği ve 24.02.2006 tarihinde sözleşme imzalandığını, ancak daha sonra 16.11.2006 tarihli ihale ile ilgili itirazın yeniden incelenmesi üzerine ihale iptal kararının KİK tarafından iptal edildiği, KİK’e sorulan görüş doğrultusunda davacı ile yapılan sözleşme feshedilerek, 16.11.2006 tarihli ihale kararının uygulandığını, müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın ihale ile taşıma işini 01.03.2006 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle yüklendiği, sözleşmenin 04.07.2006 tarihinde feshedildiği, fesih sebebiyle davalı idarenin davacı şirkete karşı mahrum kalınan kar kaybını tazminle sorumlu olduğu, davalı idarenin kar kaybından sorumluluğunun davacının kalan sürede ayrı veya benzer bir iş bulmasının mümkün olmaması sebebiyle sözleşmenin geriye kalan kısmının tamamını kapsadığı, bu değerlendirmeler ışığında ayrıntısı hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar sonucunda davacı şirketin davalı idareden net 16.130,96TL'lik kar kaybı talep hakkının olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 16.130,96TL'lik mahrum kalınan kar tazminatının ihalenin feshi tarihi olan 04/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve ihbar olunan vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece verilen karar ihbar olunan tarafından da temyiz edilmiş ise de ihbar olunan hakkında hüküm kurulmadığı görülmekle, temyizde hukuki yararı bulunmadığından ihbar olunanın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taşıma sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece verilen önceki karar, Dairemizce sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle kalan süre bakımından davacının ihale konusuna benzer işi ne kadar sürede bulabilecek ise bu süre göz önüne alınarak yoksun kalınan karının hesaplanması gerekirken hatalı hesaplama sonucu 11.497,76TL'nin tahsiline karar verilmesinin yerinde olmadığından bahisle davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla yapılan yargılama neticesinde 16.130,96TL'nin tahsiline karar verilmiştir. Ancak, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak oluşturur. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da belirtildiği üzere, bir mahkemenin bozma kararına uyması sonucunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı olması usulü müktesep hakkın (kazanılmış hakkın) ihlalini teşkil edecek olup bu hakkın ihlali münhasıran bozma sebebi teşkil eder. Somut olaya gelindiğinde ise, mahkemece bozma ilamından önce davacı taraf lehine 11.497,76 TL'ye hüküm olunmuş ve anılan karar davalı tarafın temyizi üzerine, zararın hesaplanma şekli yönünden eksik inceleme sebebiyle davalı taraf yararına bozulmasına rağmen, bu defa mahkemece bozmaya uyulduktan ve usulü müktesep hak doğduktan sonra yapılan bilirkişi incelemesi uyarınca 16.130,96 TL tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmiş olması yukarıda açıklandığı üzere usulü müktesep hakkın ihlalini teşkil edecek şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün davalı taraf yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2017/766 E. , 2018/6138 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat