11. Hukuk Dairesi 2016/14511 E. , 2018/5674 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/14511 E. , 2018/5674 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/12/2015 tarih ve 2014/1215-2015/502 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından “... ... Sigorta Poliçesi” ile sigortalanan ... A.Ş'ye ait buhar tribünü ve aksamlarının önce kara yolu ile sonra deniz yolu ile nakliyesine dair tüm aşamaları içeren kombine nakliye işleminin davalı şirket tarafından üstlenildiğini, söz konusu ...lar henüz davalı firmanın sorumluluğundayken hasara uğratıldığını, taşıma konusu ...yı tam ve sağlam olarak teslim almış olan davalı taşıyanın sorumluluğu dahilinde meydana geldiği sabit olan dava konusu hasardan sorumlu bulunduğunu, fatura ve yapılan tespitler gereğince hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından tazmin edilerek düzenlenen ibraname gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, şimdilik 507.192 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın deniz ticareti kapsamında kaldığını, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu, sigorta poliçesine göre ...’in sigorta ettiren, ... ... Üretim ve Ticaret A.Ş'nin ise sigortalı konumunda olduğunu, davacı ... şirketi açısından halefiyet koşulunun gerçekleşmesi için sigorta sözleşmesine göre hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi gerektiğini, oysa ki davacının sigorta ettiren Palnet’e ödeme yaptığını bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; sigorta şirketi lehine BK'nun 183.maddesine uygun şekilde temlik belgesi niteliğindeki ibraname tanzim edilmesi halinde sigorta şirketinin alacağın temliki hükümlerine göre zarar sorumlusuna başvurabileceği, davacının dosyaya sunduğu '04/01/2013 tarihli makbuz ve ibraname' başlıklı belgede dava konusu hasar dolayısıyla sahip olunan 'tazminat talep ve dava hakkının' davacı ...'a devredildiği beyan edilmiş ise de,
söz konusu belgenin dava dışı sigortalı ... tarafından değil sigorta ettiren ... tarafından imzalandığı, 08/09/2013 tarihli belgede dava dışı ...'in sigorta tazminatının ...'e ödenmesine muvafakat ettiği beyan edilmekle birlikte bu belgede ...'in zarar sorumlusuna karşı sahip olduğu tazminat alacağının davacı ... şirketine temlikine de muvafakat ettiğine dair bir beyan yer almadığı, bu konuda başka belgenin de dosyaya sunulamadığı, davacı ...'ın akdi halef sıfatını da haiz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, “... ... Sigorta Poliçesi”ne istinaden ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir. ...’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Somut olayda davacı sigortacı şirketin, sigorta tazminatını sigortalının gösterdiği kişiye ödediği sabittir. Bu durumda, sigorta şirketi, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin sigortalının haklarına kanunen halef olur. Bu nedenle, mahkemece sigortalının davacıya dava haklarını temlik ettiğine dair bir belge olmadığı gerekçesiyle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön