11. Hukuk Dairesi 2016/13867 E. , 2018/5102 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/13867 E. , 2018/5102 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ...... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2014/365-2016/27 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketin 2012/58592 sayılı '......' ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilinin tanınmış '......' ve '...' kelimelerini ihtiva eden 'EV ...' 'İŞ ...' 'TT ......LİK HAT', 'TT ......' ve diğer bir kısım markalarına dayanarak yaptığı itirazın davalı TPE'nin YİDK'nca nihai olarak reddedildiğini, işaretlerin aynı sınıfları kapsadığını, asıl unsurların '......' ve '...' kelimesinden oluşması sebebiyle tescil halinde tüketiciler nezdinde iltibas tehlikesinin doğacağını, davalı işaretinin müvekkilinin seri markalarından sanılacağını, davalı şirketin müvekkilinin tanınmış markalarından ve bu markalar için yapılan reklam yatırımlarından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek TPE YİDK'nun 2014-M-11305 sayılı kararının iptalini, davalı şirket adına başvurusu yapılan 2012/58592 sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, markalar arasında tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının '......' ve '...' kelimelerini ihtiva eden markalarının tanınmışlık vasıflarının bulunmadığını, markaların benzerlik taşımadığını, işaretlerin bölünerek incelenemeyeceğini, tanımlayıcı '...' ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, müvekkilinin 2010/78127 sayılı '...... ...... ......' ibareli markayı adına tescil ettirdiğinden kazanılmış hakka sahip olduğunu savunarak davanın reddini emiştir,
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, işaretlerin işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılma riski bulunacak düzeyde benzerlik taşımadıkları, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği, itiraza mesnet markaların başlangıçtan itibaren veya kullanımla sonradan kazanılmış yüksek bir ayırt ediciliğinin olduğundan söz edilemeyeceği, başvuruda yer alan ilavelerin çekişmeli mal ve hizmetlerin ortalama tüketicileri bakımından farklı algılanmalarına yeterli olduğu, ortalama tüketicilerin başvuru ve itiraza mesnet markaları taşıyan mal ve hizmetlerin aynı işletmeden geldiği veya ekonomik, ticari yada idari olarak bağlantılı bulunduğu zannına kapılması, biri yerine diğerini alması riskinin dahi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön