11. Hukuk Dairesi 2016/10888 E. , 2018/4307 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/01/2016 tarih ve 2005/557-2016/8 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/06/2018 günü hazır bulunan Av. ..., davalılar ... vekili Av.... ile diğer davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Giyim Taş. Tur. San. Tic. A.Ş'nin büyük ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketin sembolik ortağı olan ...’ın muhasebe işlerini yaptığını, müvekkilinin davalı ...’ye şirket adına işlem yapabilmesi için özel yetki vererek vekil tayin ettiğini, davalı ...'nin bu yetkiye dayanarak şirket hesaplarından yüklü miktarda para çekmesine rağmen ilgili yerlere yatırmadığını, davalı ...’nin şirketi zarara uğrattığı gibi müvekkilinin şahsi hesaplarından müvekkilinin imzasını taklit ederek verdiği yazılı talimatlarla işlemler yaptığını, davalı banka şubesinin de gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yasaya aykırı davranışlar ile müvekkilinin zarara uğratılmasına yol açtığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, davacı vekili, 17.12.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 219.579,72 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı ... vekili, davacının bilgisi dahilinde çekilen miktarların yıllar sonra bilgisi dahilinde olmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacının kişisel hesabı ile şirket hesabını ortak şirket iş ve giderleri için kullandığını, şirketin ticari defter ve belgelerinin sunulmadığını, davalının 24/08/2005 tarihli protokol ile ibra edildiğini, ibraya rağmen dava açılmasının hukuki dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili, davacının tüm işlemlerden haberdar olduğunu, zamanaşımı nedeniyle iddiaların bankaya karşı ileri sürülmesinin hukuken olanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından şirket adına verilen vekaletname ile şirkete ait işlemleri davalı ...’ın yürüttüğü, davalı ...'nin davacının şahsi hesabından para çekme, havale işlemleri vs. yapma yetkisi bulunmadığı halde davacının şahsi hesabından talimat ile bankacılık işlemleri yaptığı ve para çektiği, bu işlemlerinin sahte imzalı talimatlarla yapıldığı, 24/08/2005 tarihli protokolün davacı, davalı ... ve
... tarafından imzalandığı, protokolde taşınmazın devri karşılığında senet iade edileceğinin belirtildiği, protokolün içeriği itibariyle dava konusu ile ilgili olmadığı, davalı tarafından devredilen taşınmazların değerlerinin zarardan mahsup edilemeyeceği, davalı bankanın da davalı ...'ın davacı adına vekaletsiz işlem yapmasına sebep olduğundan ve vekaleti olmayan bir kişiye davacı hesabından ödemede bulunduğundan oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacının da zararının oluşmasında kusurlu olduğu, bu nedenle davalı bankanın kusur durumuna göre sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı ...'ın 219.579,72 TL'den, davalı bankanın da bu miktarın 109.789,86 TL'sinden sorumlu olmak kaydı ile kabul edilen kısımların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davacının davalı bankadaki hesabından davacının çalışanı diğer davalı tarafından usulsüz para çekildiği iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, davacı tarafından şirket adına verilen vekaletname ile şirkete ait işlemlerin davalı ... tarafından yürütüldüğü, davalı ...'nin davacının şahsi hesabından taklit imzalarla para çektiği, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürmüştür. Davalı ... ise, davacı ile 24/08/2005 tarihli protokol düzenlendiğini, kendisinin ibra edildiğini savunmuştur. Mahkemece, protokolde dava konusu ile ilgili hiçbir ibarenin geçmediği, taşınmazın devri karşılığında senet iade edileceğinin belirtildiği, protokolün içeriği itibariyle dava konusu ile ilgili olmadığı belirtilmiştir.
Ancak davacı tarafından 27.08.2005 tarihinde Kaçakçılık ve Organize İşler Şube Müdürlüğünde verilen ifadede; 2005 yılı Temmuz ayının ilk haftası masasında mektup bulduğunu, davalı ... tarafından yazılan mektupta Mine ve eşinin kendisini dolandırdığını öğrendiğini, davalının zararı karşılamak için bir kısım taşınmazları vermek istemesi üzerine davalıyla anlaşmaya vardığını, 24.08.2005 tarihli protokolü imzaladığı belirtilmiştir. Mahkemece protokolün dava konu ile ilgili olmadığı belirtilmişse de; mahkemenin bu gerekçesinin davacı tarafından verilen ifade ve protokol içeriğine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece protokolün içeriği, bu protokol ile devredilen taşınmazlar ve bu taşınmazlara ilişkin açılan dava dosyaları birlikte nazara alınıp protokolün ibra niteliğinde olup olmadığı hususları her iki davalı yönünden de göre değerlendirilip tartışılarak, neticesine göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 1.839,10 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 05/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/10888 E. , 2018/4307 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat